(fonda çalan: it's all over now, baby blue / bob dylan)
|
it's all over now, baby blue...
Bir yolculuğumun daha sonuna geldim.
1 Temmuz'dan itibaren uzun bir süre atlayıp banliyö trenine, camından belime kadar sarka sarka Sincan'a ya da Kayaş'a gidip, yürüye yürüye Ankara'ya dönemeyeceğim.
(Hürriyet Gazetesi Ankara Eki - 28.06.2008)
Aynı yakın zamana kadar Eskişehir Yolu'ndaki İş Bankası'nın tesislerine basket oynamak için, iğde kokuları arasında yürüye yürüye gittiğim yolun sonsuza kadar otobanlaşıvermesi,
yürüyerek Ankara'ya geldiğim Esenboğa Yolu'nun Formula pistine dönüşüverip, elimden gitmesi gibi.
Oysa iki gün önce avucumda buruş buruş Sincan bileti, trendeki ekmek gibi suratları, uyuyakalmış çocukları, camdan can çekişen istasyonları izlerken nasıl evrenlerarası bir yolculuktaydım.
ve kavurucu sıcakta çevre yoluna çıktığımda, nasıl kızgın damdaki değil, kızgın asfalttaki kedi gibiydim.
Ve saatlerce, saatlerce, saatlerce yürürken, burcum - yani başakların arasından dinleye, düşüne, düşleye geçerken, bu yolculuk bir ömür de sürse nasıl bıkmayacağımı, yorulmayacağımı hissediyordum.
Bir sevdiğim yolculuk daha bitti.
İnsanlar çok sevdiklerini az görür, hatta göremezken, hayatta en sevdiklerin ölür, ötekiler küserken, bir tek gölgen seni terk etmeyecekken,
bu da bitmeyecek miydi?...
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com
|
|