BİLKENT ÜNİVERSİTESİ'NDE

27 şubat 2008

 

 

Eğri ya da doğru; ne kadar kendim gibiyim üniversite öğrencilerinin arasında. Ne kadar rahat, ne kadar hesapsız, kitapsız, kantinde konuşur gibi konuşabiliyorum onlarla.

 

Bu duyguyu Uludağ Üniversitesi'ndeki sohbette de yaşamıştım. Belki bir "işletme virtüözü" olarak kürsüde değildim; ama ruhi yaşıtlarımla Bilkent Üniversitesi'ndeki sohbetimiz de, hep birlikte gülüşlerle, esirgenmemiş sevginin sıcaklığıyla işlenmişti.

 

Şimdi kendimi finallerim bitmiş, uzuuun yaz tatiline başlamışım gibi hissediyorum.

 

Elbette iş hayatının güçlükleri yine olacak, yine taksitlere yetişmede zorlanılacak, bir şeyler mutlaka arızalanacak, birileri yine bir fırsat yaratıp darılacak, ya da bir fırsat yaratıp sarılacak,

birileri emek emek sevginin doruğuna tırmanırken,

birileri bir çırpıda duyguların kontörünü tüketecek.

 

Kısaca, yine cemreler düşecek;

benimle başlamış - benimle bitecek yaşam,

görmeye cesaret edilmiş düşlerle sürüp gidecek.

 

Aşağıda sevgili; Esra Fındık, Reyyan Ayfer ve Ece Ergir'in çektiği fotoğraflardan seçmeler var.

 

Şu anda öğrenci olanlara,

sonsuza kadar öğrenci kalacaklara,

gökkuşağının görünen ve görünmeyen tüm renkleriyle...

 

düş hekimi yalçın ergir  http://www.ergir.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(ilk duyurusu:)

 

BİLKENT ÜNİVERSİTESİ'NDE KONUŞMA

 

 

BİLKENT ÜNİVERSİTESİ

GÜZEL SANATLAR TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

FFB - 22 NUMARALI SALON

 

 

 

Sevgili öğrenciler;

 

"ben çok uluslu bir şirketin tüm para hareketlerini izleyen bir yöneticisiyim"

 

Belki bu iş adamıdır,

bir üniversite kürsüsünde akıl öğretmesi gereken.

 

Ama ben bol düşlü bir yaşamın tüm renklerini gözleyen bir düş hekimiyim

ve bir düş adamı olarak kürsüdeyim.

 

Kısa bir süre sonra mezun olacaksınız

ve yeni bir yaşama başlayacaksınız.

 

Bir elinizde kurşun kaleminiz,

ötekinde bembeyaz kağıdınız;

eğri de olsa, kendi el yazınızla doldurmalısınız.

 

Silgiyle uğraşacağınız zamanlarda,

yepyeni satırlar yazmalısınız.

 

Yaşam sizin;

size bir kalem değil,

bir kalemtıraş sunacağım.

 

Kaleminizin ucu kırıldığında değil,

yaza yaza bittiğinde kullanmanız için...

 

düş hekimi yalçın ergir  http://www.ergir.com