Evet, bir stüdyo kaydı gibi kusursuz çaldı;

ama bir gülümsemenin, iletişimin,

kalıpların dışına çıkışın eksikliğini çok hissettim.

 

Kendimi çoğu zaman Communiqué albümünü,

sıfır komünikasyonla müzik setinden dinler gibi hissettim.

 

İyi ki ay vardı, iyi ki dostlarımlaydım; yoksa "Money For Nothing"in bile çalınmadan paranın alındığı bir konserden daha tatminsiz (yine de yaşayan bir efsaneyi dibinde dinleyebilmekten mutlu) ayrılacaktım.

 

Konsere Çene Cerrahı arkadaşım Üstün Tekkul'la Akçakoca üzerinden gelmiş, arabayı bırakmış ve Kuruçeşme Arena'ya taksi ile gitmeye kalkmıştık.

 

Tek taksi bulamayınca yoldan geçen bir taksideki müşterinin tipine bakıp:

 

"Bu adam mutlaka konsere gidiyordur" diye düşünmüş ve:

- Konsere miiii??     diye yola bağırmıştım.

 

Taksinin müşterisi de eliyle:

- Gelin...   diye bizi çağırmıştı.

 

Müşteri "Duman" grubunun gitaristi Batuhan Mutlugil'in babası, Taksim - Mojo'nun sahibi gitarist Batu Mutlugil'den başkası değildi -

 

yolda fena halde sohbete dalmış, Ankara'da görüşme planlarıyla Kuruçeşme Arena'ya varmıştık...

 

düş hekimi yalçın ergir   http://www.ergir.com

 

PANO'YA DÖNÜŞ