Aksi olabilir miydi zaten; Bozkırın Balıkları'na gelen yanıtlardan o kadar belli ki, yazanın da, okuyanın da ne kadar benzer dünyaların insanları olduğu.
Bu balık tutma işinin öyle izleri var ki bende. Çocukken güneş doğarken bizimkilerle gittiğimiz pansiyondan kaçıp iskelede ekmekle balık tutmadan başlayıp, Sinop açıklarında gerçek balıkçı teknesinde yatıp, balıkçılarla açıkta ağ atıp, balığa sarmaya kadar varan bir süreç bu. Bu vesile ile http://www.ergir.com/saatli/baliga_sarmak.htm yazısının geçen ay kaybettiğimiz Nuri Batmaz Reis'ini de rahmetle anmak istiyorum.
** ** ** Dün Milli Kütüphane'de, beni çok hüzünlendiren bir paraşüt öyküsü için 1960'lı yılların gazetelerinin mikrofilmlerini inceliyordum. Bomboştu ortalık; bu inanılır bir şey değil. Burada paha biçilmez bir arşiv var ve şehrin göbeğinde ve bedava, ama okul zamanı öğrencilerin dışında o kadar yetersiz ki meraklıları.
Sadece bir form dolduruyorsunuz ve bir giriş kartı veriyorlar; o kadar. (Benim kartım 2050'ye kadar geçerli; alırken: "Yaa, şimdi 2050'de yine mi form dolduracağıııız" da derseniz, galiba sizi pek unutmuyorlar)
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com
|