işte tam bu şarkı dinlenirken, işte tam da bu şarkıdaki ruh halindeyken yazılmıştır: ↓
"Akbabanın Üç Günü" diye nefes nefese bir Robert Redford filmi vardı; ben de şimdi sanki "Sokak Kedisinin Üç Günü" diye bir film çeviriyorum.
Dün, ilkokuldan üniversiteye kadar okuduğum okuluma konuktum ve konuşma bittiğinde sanki finaller bitmiş, uzuuuun yaz tatili başlamış gibi mutluydum. Ellerimi cebimde, ıslık çala çala şehrin bütün sokaklarını turlayabilirdim.
Bugün akşam ise TED'in Kızılırmak Sokak'taki lokali Torch'da, dünyanın sayılı plak koleksiyoncularından Ahmet Kemal Üner'in, Zafer İnce'nin, Nurettin Ural'ın ve Murat Meriç'in plaklarını pikabın miline dizip, teker teker aşağıya düşürerek çalacakları "70'lerde Takıldı Plak" gecesinin herkesi susturacak dinleyicisiyim. (Bu gece için benden 70'lere ait görsel istemişlerdi - ben de Ahmet Kemal Üner'in hazırladığı videonun ikinci yarısındaki, Pop Corn eşliğinde yer alan görselleri vermiştim):
http://video.google.com/videoplay?docid=-1074306473907432869&hl=en
Yarın öğleden sonra ise bir final maçım var. Bu hafta, bunca işin arasında kendimi bir de tenis turnuvasında bulmuştum. Rakiplerime yalvara yakara, akşam saatlerinde yapabildiğim maçların sonucunda yarın öğleden sonra (daha önce beni yenen bir rakiple) oynayacağım. Ama bu Pano'yu okuyorsa moralini bozayım: "bu ara çok formdayım" (eğer okumuyorsa ona mail olarak da atabilirim, hatta gece kapısının altından "o çok formda - bir dost!.." imzalı not olarak atıp kaçabilirim).
Dünden, bugünden, yarından sonra, "Into The Wild" filmime geri döneceğim.
O, ona - o da ötekine bin birinci mesajını yazarken, "aslında nasıl olması gerektiği"ni kopyalayıp yapıştırırken, hisse senetleri tepe taklak olmuş ve bu hiç umurumda değilken,
yine
dudağımda Eddie Vedder'in Society'si:
toplum;
umarım bensiz yalnız değilsindir
umarım bana kızgın değilsindir...
bir süredir uzağıma düşmüş ve "çok" özlenmiş çakıllarıma, dallarıma, akarsularıma, çamur yollarıma, bir başınalığıma geri döneceğim...
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com
|