ATEŞ'İ VE YAĞMUR'U GÖRMÜŞTEN,

ATEŞ'İ DE, YAĞMUR'U DA GÖSTERECEĞE...

 

Bu gece seninle birlikteyiz; kovsan da artık fark etmez, girdim bir kez odana.

 

Akşam dediğim gibi tam 9'da geldim sana; annenle konuştum kapında. Canın sıkkınmış, hiç çıkmak istemezmişsin dışarıya. Benim girmem gerekiyormuş kapısı sımmmsıkı kapalı odana.

 

Valla, tıklatmadan falan daldım o loş, o buram buram efkar kokan dünyana. Yarım bir gülümseme gördüm allak bullak suratında. O kadar belliydi ki; kimseyi, beni bile görmek istemiyordun. Kızma ama, üzerindeki kulübesi kaldırılıvermiş ıslak bir köpek gibiydin.

 

Utanmayı annenle konuşurken ayakkabılarımla birlikte çoktaaan kapına bırakmıştım; zaten seni böyle göreceğimi az çok tahmin ediyordum. Dönüp gitmemeye, seni bu odada, ne kadar ihtiyacın olduğunu hiç bilmediğin bir yolculuğa çıkarmaya yeminliydim.

 

- Sus!..   dedim.

 

- Tekkk kelime söyleme. Tamam, gideceğim az sonra; ama seni böyle bırakarak değil. Bak; sadece iki tane şarkı dinleteceğim.

 

İçindeki Ateş'i bana sen göstermemiş miydin? Bir kağıt gibi ucumdan yakan sen değil miydin? Sonra Yağmur'u ne kadar sevdiğini söyleyen de sendin. Hatta küçük ellerini onunkilere benzetirdin (yok artık :)  Ama sayende Yağmur'u da sevmiştim işte.

 

Zaten neden geleyim yoksa bu Yağmur'da buraya. Neden isteyeyim bu kadar dinletmeyi bu iki şarkıyı.

 

Annen çayı koymuştur çoktan; bak otur şuraya, lütfen gözlerini kapat ve ben yokmuşum gibi dinle şunları. Sonra istersen birlikte çıkarız dışarı.

 

Birincisi Elveda Rumeli dizisinde de çalan, Muammer Ketencoğlu'nun düzenlediği ve Kadın Sesleri Topluluğu'yla seslendirdiği: "Yağmur Yağar Yer Taş Olur". Ama söyleyip 1897'lerin Makedonya'sına götüren Kanadalı Brenna Maccrimmon. Bunu bana hani sana daha önce bahsettiğim Türkan Çağlar dinletti.

 

Olmaz böyle şey; o kadar bizden, o kadar güzel bir yorum ki. 1998'de Selim Sesler ile yine Kalan Müzik'ten çıkarttığı "Karşılama"dan sonra, şimdi de "Kulak Misafiri" isimli ikinci albümü çıkmış; yarın sabah almak için Dost Kitabevi'nin kapısında açılmasını bekleyebilirim.

 

http://fizy.com/s/1aen2c

http://www.youtube.com/watch?v=CenFxRhGEuc

 

İkincisi de eskilerden. Bir başka şarkısındaki (yani "You've Got A Friend"de işte):

...

kış, ilkbahar, yaz, ya da sonbahar,

tek yapacağın çağırmak

ve orada olacağım;

 bir dostun var.

 

tependeki gökyüzü kararır, bulutlarla dolarsa

ve o eski kuzey rüzgarı esmeye başlarsa,

başını dik tut ve yüksek sesle adımı haykır,

yakında kapını çalıyor olacağım…

 

sözlerinin de sahibi James Taylor'dan: Fire And Rain". Bunu da akşam tammm sana çıkacakken sevgili Mehmet Ertüzün göndermiş; mahvoldum, feci yandım tutuştum.

 

Ateş ve Yağmur bu kadar mı sıcak bestelenip, söylenir; bulutların ardındaki yıldızlar bu kadar mı güzel gösterilir? Sonra bak gör, çayı senin küçük termosa koyup kesin çıkarız dışarı (değil mi?)

 

 

Ufff;

iyi ki, iyi ki,

 

çok teşekkürler,

o kadar işte -

iyi ki...

 

düş hekimi yalçın ergir    http://www.ergir.com