Bilkent Üniversitesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü.

Cuma öğleden sonra bölüm başkan yardımcısı sevgili Reyyan Ayfer'in 3. sınıf öğrencilerine: "iletişim becerileri" dersi vardı.

O günkü dersi, Z 52 dersliğinde bir konuk anlatacaktı.

Konuğun derste anlatacakları bilimin de vazgeçilmez ihtiyacı: "sevgi, sevgi, sevgi"ydi.

** ** **

Küçücük derslikte iki ayrı ders saatinin ilkine, o saatte dersi olmayan yan sınıftan gelenler de olmuştu;

onlar ikinci saatte derslerine gidince, Sokakların Üniversitesi - Düş Hekimliği Ana Bilim Dalı'nın sonsuz araştırma görevlisi: "Prof. Dr. Armağan Yaşam":

kendin gibi yaşayıp, kendin gibi yürümeyi, yedi kere kilitlenmiş yüreklerde sevgileri keşfetmeyi,

kamyoncular kahvesini, küçük kasabalardaki tarifsiz hazineyi, büyük ödülün önündeki tepeyi,

açılmış kolları - kapanmış gözleri, dün yitirdiklerimizi, sökük cebimizden düşüp gitmişleri,

bugün sahip olup, yitirince fark edeceklerimizi, dibimizden akıp giden küçük dereleri,

büyümeyi, dostlukların başına gelenleri, adam etmeye yemin edilmiş nafile evlilikleri,

seçmediklerinizi, öğrenmeyi, üretmeyi, rafine saatleri, parayla ölçülmeyen zenginliği,

işi, tutkunluk ya da tutukluluk hallerini, bir ömre sığmayacak sohbetleri,

esirgenmemiş sevgiyi, kanat çırpmadan yükselişleri, masumiyeti,

tek kullanımlık armağan yaşam'da

olmazsa olmaz cesareti,

olmazsa olmaz düşleri,

olmazsa olunmaz sevgiyi

anlatmaya devam etmişti.

Küçücük derslikte bir ders daha bitmişti;

10 dakika sonra başka bir ders, her sabah yeni bir ömür başlayacaktı.

Bilkent Üniversitesi'nde,

sevgili Reyyan Ayfer'in, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği -

3. sınıf öğrencilerine vereceği "iletişim becerileri" dersinden geriye aşağıdaki kareler:

ve gece posta kutuma düşen:

Konu: Bilkentteki sohbetiniz hakkında...*

Merhaba Yalçın Bey,

Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Üniversitemize kadar gelip sadece bir sınıfın öğrencileri için çok değerli olarak tabir edebileceğim bir konuşma yaptınız. Dediğiniz gibi gerçek zenginlik parayla pulla değil insanın kendisini mutlu edebildiğini hissettiği anda olur. Bunun üzerine bizlerle o kadar güzel anılar paylaştınız ki; içinde yaşadığımız dünyanın gereksiz kısımları törpülenmişçesine gerçek hayatı, yaşamayı, yaşamdan zevk almayı döktünüz gözlerimiz önüne. Anlattığınız bir çok hikaye hiç bir dünya malı ile paha biçilemeyecek güzellikteydi. Anadolu insanıyla iç içe olabilmek, bir kamyonun hatta bir römorkun arkasında gökyüzüne karşı yolculuk yapabilmek ( hele ki bu otostopla olmuşsa :) ) o kadar keyifli olabiliyor ki kelimeler kifayetsiz kalıyor. İnsanın istenilenden çok istediğini yaptığı anda hissettiği hazzı hiçbir şey veremez bu dünyada. Tekrardan çok teşekkür ediyorum size bu paha biçilemez anılarınızı bizimle paylaştığınız için...

Saygılarımla,

---------------------------------------------------------------------------
Özgür Gültekin
Bilkent Üniversitesi
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü Öğrencisi

(sevgili Özgür'ün izniyle)*

gönül defterinde tutulmuş ders notları kalmıştı...

düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com

(14 mart 2008)

... ve sevgili Reyyan Ayfer'in gönderdiği bir ilave:

Tabii Hocam istediğiniz gibi yollayabilirsiniz,

teşekkürlerimi de iletirseniz çok sevinirim :)

Sevgilerimle,

A.Begüm Aydınol

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

> Canim Begum'cugum,

> Guzel goruslerini paylastigin icin cok tesekkurler ediyor mesajini

> Yalcin Bey'le de paylasmak icin iznini istiyorum.

> Sevgilerimle.

> Reyyan Ayfer

> Begüm Aydınol wrote:

>> Merhaba Hocam,

>> Bugün bizlere bu güzel sunumu dinleme imkanı sağladığınız için çok

>> teşekkür ederim. Hayatta olduğumuzun farkına vardıran bir sunumdu...

>> Harikaydı...

>> Tekrar teşekkürler,

>> Görüşmek üzere.

>> Sevgilerimle,

>> A.Begüm Aydınol

PANO'YA DÖNÜŞ

(duvar kağıdı: sevgi çiçekleri / ergir)