fonda çalan: easy as life / leyla çolakoğlu

("kırmızı ev"in açılış şarkısından kesit)

(ActiveX denetimlerinin çalışmasına izin vermeniz gerekebilir)

 

 

 

Leyla Çolakoğlu'nu Dinlerken

 

 

 

Sevgili Leyla Çolakoğlu, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin "kendisini çok geç tanıdığım" değil, "kendisini çok erken tanıdığım" bir sopranosudur; çünkü kendisiyle 2009 senesinde, ulusal ve uluslararası o en güzel imzalar atılmadan önce tanıştım.

 

Tanıdıkça, yani bu ülkede ve dünyanın pek çok salonunda nasıl ayakta alkışlanan bir değer olduğunu öğrendikçe, saygım da katlanarak büyüdü.

 

Ve 7 Mayıs 2009'da onu ilk defa dinleyebilecektim.

 

Gerçi Mayıs'ın 12'sinde, konusu ve realizasyonu kendisine ait olan "Kırmızı Ev"de de izleyecektim,

gripten yeni kalkmış - bitkindim; ama Fransız Sefareti'ndeki bu dinletiye de mutlaka gitmeliydim.

 

Bizim, sevgili Leyla Çolakoğlu ile sürpriz bir ortak projemiz olacak

ve daha ilk şarkısında nasıl ağır bir sorumluluk altına girmiş olduğumu fark ettim.

 

Çünkü "güzel" değil, tarifi çok zor, belki büyüleyici diyebileceğim bir sesti dinlediğim.

 

 

 

 

İşim zor,

ama birisinin işi daha da zor;

 

çünkü ben nasıl ilk defa bu kulvardaki bir sanatçıyla ortak bir düşü hayata geçireceksem,

sevgili Leyla da ilk defa bu kadar amatör bir dünya ile kariyerine risk alacak.

 

Bir sokak kedisine güvenmenin doğru olup olmadığının yanıtı,

duygularıyla üreten sanatçıların önünde, umarım hep çok güzel bir örnek olarak duracak...

 

http://www.ergir.com/2009/sahnelerden.htm

 

düş hekimi yalçın ergir    http://www.ergir.com

 

PANO'YA DÖNÜŞ