1. kitabımda:
diye başlayan bir yazı vardı. O yazı aşağıdaki satırlarla bitiyordu:
Bugün filmden kareleri izliyorum; yani Oskar ödülü almış ilk ve son "x-rated" filmden kareleri.
Ve o zamanlar dikkat etmediklerimi de görüyorum. Yolda yatan ve kimsenin dönüp de bakmadığı, yardım eli uzatmadığı adamın, "Tiffany'de Kahvaltı"nın "Tiffany's"inin önünde yatmakta olduğunu görüyorum:
Bu film hakkında: Geceyarısı Kovboyu (film) - Vikipedi adresinde çok güzel bilgiler var.
Filmde Dustin Hoffman ile birlikte Teksaslı delikanlıyı oynayan Jon Voight:
Oskar ödüllü Angelina Jolie'nin de babası aynı zamanda:
Bu kareler, bu müzik, beni daha da eskiye, Dustin Hoffman'ın "The Graduate" (o zamanlar "Aşk Mevsimi" adıyla sinemalarda gösterilen "Mezuniyet") filmine götürüyor. Tabii ki Paul Simon ve Art Garfunkel'ın bir daha sanki asla olamayacak müzikleri çıkıyor karşıma.
Bebek yüz "Art Garfunkel"ı dinliyorum 2009 yılının bir Ağustos pazarında.
Tekrar, tekrar, tekrar dinliyorum Bright Eyes'ı.
Gözlerimin önünde parlak gözler, kanatlarımı çırpıp, kafes tellerini kırıp yolculuklara çıkıyorum.
Sanki dünyanın tüm çocukları peşimde; gözyaşlarını silmişim, nefreti kovalıyorum.
Bu da benim düşüm; ben de buna inanıyorum.
"Düş Hekimi 6"nın kapağını kendim yaptığımda, yayınevi parlak gözü kapak olarak görmek istememişti; böylece onların kapağında öksüzün gözyaşları değil, gözsüz, özsüz, öksüz gözyaşları yer almıştı:
Peki, nedir bir çift gözü parlak yapan? Gözyaşları mıdır, çorak yanaklara akan?
Belki de bir başka parlak bir çift gözdür; en derinlerden, en derinlere bakan.
** ** **
Perdeler kapalı Parlak Gözler'i dinliyorum; aklımda dünya kadar iş, aklımda evren kadar düş.
Teşekkür ederim Art Garfunkel; şekillendiği yıllarda şarkılarınla ruhumu tavında dövdüğün için
ve teşekkür ederim, 2009'da ruhum hala tavında, hala şekillenirken, bir zamanlarkiler de olsa, şarkılarınla hala dövmeye devam ettiğin için...
düş hekimi yalçın ergir (Bir yaz serinliğinin yelkeninde, okyanusun üzerinde bir taş gibi kayarken)
|