fonda çalan: light my fire - midi -

sayfa internet explorer ile açılırsa dinlenebilir

 

 

 

 

http://www.ergir.com/yanayana.htm adresindeki videonun çekimi:

 

 

- Siz bu gece Ankara'yı mı yakacaksınız?...

 

Böyle diyordu Beğendik'teki kasiyer kız gülerek, ben yüzlerce kutu kibriti poşetlere doldururken.

 

O gece kibrit kutuları tek tek halıya dizilecek, bir klip çekilecekti ve

o gece Ankara değil ama, dalgınlıkla yeşil halım, neredeyse apartman yanacaktı.

 

Her şey sevgili Aylin Engür'ün telefonunun çalmasıyla başlamıştı.

 

Çalan zil sesinin Bach'a değil, eşi Emre'nin can dostu Can Atilla'ya ait olduğunu,

bu kaydın Can ve Mete Ege'den başka kimsede olmadığını,

Can Atilla'nın hiçbir albümünde yer almadığını,

Emre'nin bebeklik arkadaşı, Londra'da gitar okulu olan Mete Ege'nin, diğer tüm müziklerini de kendisinin yaptığı "A Traveller's Gaze" dizisinin Floransa bölümünde kullanıldığını,

dizinin Türkiye'de İZ TV'de gösterilip, bu eserin sadece bir kere kullanıldığını,

belgeseli İZ TV'de oynarken Mete Ege'nin Londra'dan seyredemediğini,

bestenin adının bile olmadığını öğrenmiştim.

 

Bu besteyi çürüyeceği sandıktan çıkartmalı,

bir video klibiyle "işte "biz", işte "bizim eserimiz" diye "bizler"e sunmalıydım.

 

O kadar iz bırakmamıştı ki bu isimsiz barok eser, sevgili Can'dan kaliteli bir kopyasını istediğimde, defalarca formatlanmış hard disklerinde aramak zorunda kalmıştı.

 

Derken bir bardak suda olmasa bile bir kutu kibritte fırtınalar kopmuş,

sabahlanmış geceler sonunda "Barok" anlamına gelen "Şekilsiz İnci", "Yana yana" klibiyle hazırlanmıştı.

 

Aşağıda kamera arkası görüntüler var;

yakında Beğendik'e yolunuz düşerse

ve kasiyer kız önünüzde aldığı halıyı inceleyen müşteriye:

- Siz bu gece düğümlerini mi sayacaksınız?.. diye sorarsa,

anlayın ki önünüzdeki müşteri kısa bir süre önce yepyeni bir telefon sesi dinlemiştir

ve o kasadaki sıra size asla gelmeyecektir...

 

 

 

OYUNCU KADROSU

 

FİGÜR FİGÜRANLAR

 

düş hekimi yalçın ergir   http://www.ergir.com

 

PANO'YA DÖNÜŞ