fonda çalan: saat yönünün tersine çember dansı

(ActiveX denetimlerinin çalışmasına izin vermeniz gerekebilir)

 

 

 

 

Yazılmamış Yazının Yazısı

(Pek Yakında)

 

 

(Koşturmalı Cumartesi sabahı telefonda:)

 

- Sevgili Taner; ben başıma bir iş açtım. Kısacık bir Kızılderili yazısı var aklımda, ama öyle bir daldım ki aylardır çıkamıyorum. Okuduklarımın dışında bu konuda bilgi sahibi tanıdığın var mı?

 

- Meldan Tanrısal. Kendisi Hacettepe Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölüm Başkanı. Uzmanlık konusu da Kızılderililer; bir süre onların arasında da yaşamıştı, istersen arayayım…

 

** ** **

 

- İyi günler, ben Yalçın Ergir; Merdan Bey’le görüşebilir miyim? Arkadaşım Taner İrkeç az önce kendisiyle görüşm…

 

- Ben Meldan Hanım. Aşk olsun Yalçın, hatırlamadın mı beni Kolej’den? 18:00’de gelip çalışmalarımı alabilirsin.

 

** ** **

 

İşte böyle;

bir "pek yakında",

yazılacak bir yazının dumansız duyurusu bu.

 

Öğrendikçe ağırlaşıp battığım bir duygu denizindeyim. Bildikçe cahilleştiğim, kendimi fena kaptırdığım, bu satırları yazarken bile Kızılderili müziklerinin ruhuma Güneş Dansı yaptırdığı bir dünyadayım.

 

Yazacağım yazıyı Hayalet Dansı'yla bitirmemek dileğim.

Kapanmalıyım ve her gece Buffalo çadırımda "Sabah Yıldızı" olup, uzun uzun, kısa öykümü yazmalıyım.

 

Yukarıda yazdıklarım, içinde bulunduğum ruhun pekiyi hal ve gidiş notudur; aşağıdaki kareler ise,

bir beyaz ruhun, son hastası gitmiş, son ağacı henüz kesilmemişken, bir Cumartesi öğleninde,

Kavaklıdere toprağına dökülmüş asfalttan, Emek toprağına dökülmüş asfalta,

"Bilge"yle, "Bilgi"yle randevusuna, Bering Boğazı üzerinden yolculuğudur.

 

 

sıradan bir günde

şehrin bir semtinden ötekine

(fotoğraflar üzerlerine tıklanarak büyütülebilir)

 

 

öğlene kadar sevgili hastalar, "dişleri telli turnalar"la

 

son hastadan bir dakika sonra

 

 

Kavaklıdere toprağına dökülmüş asfaltta

 

 

ve bol eksozda

 

 

derim kızıllaşırken olağan bir karşılaşma    (foto: simitçi)

 

 

Yıldız Yokuşu'nu aşınca

 

 

adım adım toprak kokusuna

 

 

adım adım toprakta

 

 

bilgiye giden

 

 

ince uzun yolda

 

 

patikanın sonunda

 

 

Konya Yolu'na çıkışta

 

 

Buffalo'lar gelirken

 

 

yeni, ıssız yolumda

 

 

su şırıltısı

 

 

ve bülbül sesleri arasında

 

 

"yabana doğru" filmindeki gibi araç karşıma çıkınca

 

 

"into the wild"

 

 

 

 

 

 

 

 

ardımda bozkır sanılan Ankara,

yine tepelere tırmanmada

 

 

TED Ankara Koleji'nin İncek Kampusu'na varışta,

bebelerin "Hellooo..." karşılamalarıyla

 

 

ezelden ebede otostopla, İncek'ten - Konya Yolu'na

 

 

 

 

 

Emek'e giden belediye otobüsüyle Konya Yolu'nda

 

17:50 - Emek toprağına dökülmüş asfaltta,

sevgili Meldan Tanrısal'ın bilgi okyanusunun kıyılarında.

 

düş hekimi yalçın ergir   http://www.ergir.com

27 nisan 2009

 

pek yakında,

en yüksekteki kara kartalın kanadında,

Soluk Benizliler'in Toprak Ana'nın ak kalpli çiçeklerini solduramadığı bir düş yolculuğunda buluşma arzusuyla...