ZİYARET

Dişhekimliği öğrencilerinin okullarındaki bir öğretim görevlisini ziyaret etmeleri, hem olağan, hem de güzel bir şeydir.

Ama sadece üniversitelerinin bir başka fakültesine konuşmaya gelmiş bir dü(i)ş hekimine önce mesaj atıp, yanlarındaki ortodonti sorularıyla ziyarete gelmeleri, o gelinen için muhteşem bir hediyedir.

Bu akşam Başkent Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi 2. ve 3. sınıf öğrencilerinden konuklarım vardı; gittiklerinde, o yanıtını tam veremediğim soru yine gelip beni bulacaktı:

"Acaba Hacettepe'den hiç ayrılmasa mıydım???"

Acaba, öğrencilerini trenle Kayaş'a götürüp, hep birlikte yürüye yürüye Ankara'ya dönerlerken, hem bilimsel, hem de yaşamla ilgili sohbetler yapan,

sabahın köründe gidilmiş çorbacıdan birlikte okula dönen, ama zaten o sevgi bağlarıyla kimse kaytarmayacağı için, harıl harıl zevkle çalışan öğrencileri olan,

diş kılığına girmiş öğrencilerin, seyircileri çocuk hastaların olduğu eğitici Ortodonti piyesleri

düzenleyen,

maddi manevi sıkıntıları umurunda olan, müzikli çalışma ortamları kuran, teknolojiden ödünsüz sınavlara tabii tutan, yapılması gerekenlerden önce, yapılmasa daha iyi olacak uygulamaları anlatan bir öğretim görevlisini ister miydi Rektörlük?

Kim bilir, belki isterdi;

ama bilgi alışverişi, bordrolu olunmadan, pekala böyle ziyaretlerle de olabilirdi.

Bakalım sevgili ziyaretçilerim, gelecek çarşamba Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki konuşmama gelebilmek için immünoloji ve protez hocalarından izin alabilecekler mi?..

düş hekimi yalçın ergir        http://www.ergir.com              PANO'YA DÖNÜŞ