fonda çalan: that''s all (phil collins & genesis)

ActiveX denetimlerinin çalışmasına izin vermeniz gerekebilir)

 

 

Bu pazar ikindisi topumu alıp Neyzen Tevfik Sokak'taki parka basket atmaya gittim.

 

Ben gittiğimde üç çocuk, iki pota arasında şut çekişiyorlardı.

 

- Ben de arkanızdaki potaya top atabilir miyim?

 

.** ** **

 

Önce normal, sonra ya gözüm kapalı, ya yerden sektirerek, ya da falso vererek topu atarken canım o kadar kıran kıran maç yapmak istiyordu ki.

 

Tam o sırada bebelerden teki:

- Abi; biz de oynayabilir miyiz?

 

Hemen ikişerden maça başladık

ve güleyim mi ağlayayım mı bir durumun farkına vardım:

 

elimdeki topu kapmaya çalışan rakibim için "Dişli" kelimesini kullanmam olanaksızdı,

çünkü üst ön süt kesici dişi düşmüş, kalıcı kesici dişi henüz gelmemişti.

 

 

Bağrış, çağırış oynarken iftar saati yaklaştı,

evli evine köylü köyüne dağıldı.

 

 

Erken yatmalıydım;

benim okulum tatil değildi

ve pazar'ın tesi yorucu bir iş günü olacaktı...

düş hekimi yalçın ergir    http://www.ergir.com

 

PANO'YA DÖNÜŞ