Pazar gecesi, bir mizanını yapıyorum geçip giden haftanın.
http://www.ergir.com/2010/masaustu_arka_plani.htm sunumuna hep sımsıcak yanıtlar gelmişti ama benzer duygular yazılmış olsa bile, bir tanesini öyle hassas bir anımda, öyle tavımdayken okumuşum ki, böyle sanılmaktan, bu "belki"den o kadar mutlu olmuşum ki, buraya eklemeden yapamayacağım:
From:
emine tunali
Bir okuyucunun Düş Hekimi Sayın Yalçın Ergir’in masaüstü ekranının ön planında gördükleri: Düş hekiminin “ Yalnız ağacına “götürdüğü elmaların kaynağı elma ağacı.. Belki her elma O’nun bir yapıtı, Bir Ankara, Gitarı, Tarpan’ı, daha yazmadıkları, belki de bitip tükenmeyen bire yüz veren zamanı ve daha niceleri..O elmaları insan olarak niteleyemeyişim..Dostları bile diyemeyişim.. Çünkü bu ELMALAR HORMONSUZ, KATKISIZ, SAF VE ÖYLE DOĞAL Kİ.. Bu elma ağacı belki de Düş Hekiminin ta kendisi.. e.t. 16.07. Leylak
** ** **
Bir de geldiğinde çok güldüğüm üstün yetenekli sevgili Pınar Büyükgüral'ın "Masaüstü Ön Planı"nı buraya koymalıyım: ( http://pinomino.blogspot.com )
Ardından da armağan bir haftanın bir an önce başlaması, sayılı muhteşem yaz sabahlarından birini ıskalamamak için, Yalnız Ağaç'ın çamurlu eteklerini düşüne düşüne uykunun yanına uzanmalıyım...
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com bir iç yolculukta kesilir yaşamın hesabı
|