EN GÜZEL YEMEKLERİN PİŞTİĞİ BİR KAZANDA

 

 

Bir iyilik yapıldığında, söylenmemesi makbuldür.

 

Ama kıymetli arazilerin, büyük servetlerin, organların, hatta canların feda edildiği sevgi’lerin de olduğu bu gezegende, eğer:

 

atılan kazıklardan, kandırmalardan, haksızlıklardan utanılmıyorsa ve körpe beyinler bunları marifet sanıp, yüzsüz sayfalarda ballandıra ballandıra anlatıyorsa,

 

şu sanal okyanusta bir damla olabilmesi açısından,

 

bir kış gecesi binilmiş,

sakızlı kazandibi almak için pastane önünde durdurulmuş bir taksiye dönüldüğünde:

o hiç tanımadığa:

 

- Al şoför kardeş, bu da senin – afiyet olsun…     denmesinin,

 

o yolcunun, o anda duyduğu kocaman mutluluğun paylaşılmasının,

bir sakıncası olmayabilir.

 

Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan

Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir

Büyük nehri ararken üzerinden atladığın

Arkana dönüp de bakmadığın…

 

diye başlar Küçük Mutluluklar şiiri.

 

Bir insan,

bir sakızlı kazandibiyle,

ne zengin, ne de fakir olur.

 

Ama bir ülke,

ne petrolle, ne turizmle -

 

önce gönülle,

önkoşulsuz sevgiyle zengin -

küçük mutluluklar vermekle,

küçük, küçücük paylaşımların,

birleşmesiyle payidar olur…

 

düş hekimi yalçın ergir   http://www.ergir.com

(bir kış gecesi yolcusu)