** ** **
ÖNCE ADRES BULUNAMAYINCA:
|
METİN
YILDIRAN
Sayın Ergir,
"İhtiyar
Mısırcı" başlıklı sunuşunuzu Sevgili Yücel
Tanyeri'den aldım dün ve çok beğendim. Kızım
ve eşim de benim gibi nasıl olacağını
bilmeden öğle yemeğinde buluşma davetimi
kabul ettiler ve onları evden alıp birlikte
önce sizin işaret ettiğiniz kesişme
noktasına gittik. Hazırlığımı bir gün
önceden yapıp kesin noktayı da internetten
tespit etmiş ve oraların karmaşık trafiğinde
sorun çıkmaması için gerekli tedbiri
almıştım.
Onlar da benim
gibi ne olacağını bilmiyorlardı ve maalesef
biz o İhtiyar Mısırcıyı bulamadık. Harita
Genel Komutanlığının hazırladığı harita ile
gittiğim 25. Sokak ile 19. Sokak birleşme
noktası, bir başka 2 sokağın birleştiği yeri
gösteriyordu. İşin garip tarafı hemen yanı
başındaki taksi durağındakiler de sizin
işaret ettiğini sokaklarınızı bilmiyorlardı!
Kızım 3 gün
sonra eğitim için bulunduğu ülkeye dönmek
üzere bir başka programı için Ankara'yı,
sonra da ülkemizi terk edecek. Onu bu
programa dahil edebilmeyi çok isterdim. Ama
bugün beceremedim. Kim bilir belki yarın!
İhtiyar
Mısırcıya dahil anımı değil ama en azından
emeğimi ve teşebbüsümü ekli fotoğrafla da
paylaşmak istedim, bir şehrin tüm kimliğinin
sokak isimleri birlikte bir değişime
uğramasının hayal kırıklığı ve kızgınlığı
ile.
Yine de
değerdi çaba göstermeye.
Teşekkür
ediyorum bu güzel sunuşunuz için.
Sevgi ve
saygılarla,
Metin YILDIRAN
|
|
|
|
ADNAN
YÜCE
Sayın Ergir,
Adres tanımı yeterli olmuyor. Yeni sokak
numaralarıyla vermek daha iyi bir fikir
olabilir. Taksiciler bile "eski mi, yeni
mi?" diye soruyorlar. Dostlukla kalın.
Adnan Yüce |
|
|
|
YEŞİM DELLALOĞLU
...
lakin emegin hangi kosesi oldugu cok
muamma...
bir tarif etsen israil evlerine mi yakin
sanki??? |
|
|
** ** **
İHTİYAR MISIRCI'YA GÖKTEKİ
GÖZ'DEN BAKINCA
yeni 25. sokak - eski 64.
sokak ile
yeni 19. sokak - eski 60.
sokak köşesi
** ** **
İHTİYAR MISIRCI
KESEKAĞITLARINA
MISIR KOYMAYA BAŞLADIKÇA:
|
METİN
YILDIRAN
(ertesi gün)
Benden önce siftah yaptığını,
ama okulların kapanması ile
işlerin bozulduğunu anlatan bu
yalnız adam ve gökyüzündeki
yağmurun habercisi olan kapkara
bulutlar:
"Şemsiye yapımcıları
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan"
diye başlayan "Yalnızlık" isimli
şiirini anımsattı bana "Sunay
Akın'ın, bir küçük hüzün ile
beraber..."
Biraz sonra başlayacak yağmurda
sığınacağı ve fotoğrafta hemen
sağında duran metruk ve eski ev
de ne kadar uygundu ihtiyarın
yaşı ile.
Başkasını bilmem ama Ramazan ayı
sonrası başlayacak kestane
mevsiminde, kendisi ile
sözleştiğim gibi o
yaşlı arabasında pişen Bartın
kestanesi yiyeceğim.
Bu kez, ben belki "Haydi Kestane
Yiyelim!" şeklindeki bir
davetinize vesile olurum sizin
sayfanızda! Ne dersiniz?
Hayatımın belki de en anlamlı
temennisini aldığım bu sabahı
yaşamama vesile olan Sevgili
Yücel Tanyeri'ye ve size Sn
Ergir, kucak dolusu candan
teşekkürler.
Kalbi sevgi ile,
Metin YILDIRAN
Not: Balık yakalamak kolay değil
ama taksi duraklarındaki
sürücülerin bile henüz bilmediği
yeni sokak numaraları
karşısında, belki çağrınıza
uyarak gidecek olanlara yol
göstermesi için, eski Emek 4.
Caddeden aşağı doğru giderken
Ziraat Bankasından hemen sonraki
sola dönüşteki sokağın
numarasının 25 olduğunu
belirtmek isterim. Oraya girince
bu sokak hemen 19. Sokak ile
kesişiyor.
|
|
|
|
NUR
YAZICIOĞLU
|
düş hekimi notu:
("ilk" fırsatta
ayağımda 3 altın lira, penceremden düşüme
uçacağım - dhye)
↓
("ilk" fırsat)
ve bugün 3 liralık emanetinizi ihtiyar
mısırcı'ya götürüp, oğlunuz, eşiniz ve
sizin için 1 liralık mısır aldım. "Ya o
2 lirayı geri almam ya da 2 liralık daha
mısır koyması" için mücadele verdi.
Zamanım çok azdı, kısacık sohbetimizden
sonra ayrılırken elini de öptürmedi -
yürekten dualarla uğurladı. Kendimi o
anda, babaannemin anlattığı masalların
içinde gibi hissediyordum...
|
|
|
|
|
|
|
SEVTAP
TECİMER
Sevgili Yalçın; mısırcı bana oldukça
ters bir yerde olduğundan, elçi
kullandım. Sununu senin yazılarını takip
eden bir iş arkadaşıma yönlendirmiştim.
Biraz önce on paket mısır aldığını haber
verdi. Ne hissettiğini kendisi sana
yazar herhalde.
Sevgilerimle |
|
|
|
LEVENT
N. ÖZLÜOĞLU
Kışın da kestaneye
bekliyor...
"-Amca merhaba.
-Aleyküm Selam
-Duyduğuma göre şehrin en lezzetli
patlamış mısırını sen yapıyormuşsun amca
-!?.. yıldır buradayım. Alıyorlar işte.
Ama şimdi iş azalır, okullar da kapandı.
-Amcacım bana bu harika mısırlardan
büyük kesekağıtlarına dört tane doldurur
musun?
-.... Sessizlik sırasında amca anlam
veremediğim bir naylon torba
hazırlığında, sonra tek tek
kesekağıtlarını torbaya dizerken" Böyle
yapmazsam arabana dökülebilir kenardan"
-.... Sessizlik sırası bende bu özenden
dolayı.. sonra" amca ne kadar
düşüncelisin. Bir iki tane alabilir
miyim?
-Al canım, sorma
-Amca borcum ne kadar?
-Bu kağıtlar 2 lira, küçükleri de 1.
-Amca parayı alır mısın (10 TL) ? Ama
bir tane de 1 liralık ver.
- Peki. (Paketi ve 1 lira para üstünü
uzatarak)
-Çok teşekkürler amca (Paketi alıp 1
TLyi unutmaya çalışarak)
-Parayı unuttun oğlum
- (Yüzüm kızararak) Amca o kalsın, ola
ki buradan yanında parası olmadan geçen
bir çocuğun tezgaha gözü takılır ona
sayarsın, o da mutlu olur.
-Olur mu öyle şey ben zaten esirgemem
-(İyice kızarmış bir yüzle ben) Amca bir
tanesine de ben ısmarlamış olurum
-O zaman önce sen helal et bu parayı,
ben ondan sonra yapayım senin dediğini
-(Artık bu muhteşem amca benim
kahramanım) Çok mutlu olurum amca
-Kışın da kestane yapıyorum. Onu da çok
beğenirler
-Eminim amca, kışın da kestaneye gelirim
ama önce yazın mısırların tadını
çıkaralım hele
Bu sırada tezgaha yaklaşan orta yaşlı
bir hanıma ben
-Merhaba, siz de ilk kez mi
alıyorsunuz(senin mesajınla gelenlerden
sanarak)
-Olur mu ben her hafta en az iki kez
gelirim almaya, çok temiz bir amcadır.
Mısır da lezzetli
-Amca ellerine sağlık, en kısa sürede
görüşmek üzere... |
|
|
|
CEM
ÖZENİRLER
|
|
|
|
Sayın Ergir,
Mısırcımıza -ve kışın kestanecimize-
ulaşmanın trafik kurallarına en uygun
yolu şöyle. (8. Caddeden 25. sokağa
dönüş yok.) 8. Caddeden AŞTİ tarafına
ilerlerken Dia Noche'nin karşısındaki
22. sokaktan sağa dönmek, sonra tekrar
ilk sağa (19. Sokak) dönmek. Bu sokağın
25. Sokak ile kesiştiği köşede, sağda
Mehmet Bey'i göreceksiniz. Karşı
köşesinde kuaför, onun yanında Hatipoğlu
Eczanesi var. Gökçek öncesi sokaklara
göre ise 64. sokak ile 60. sokağın
kesiştiği kavşak.
Umarım işe yarar. Güzel bir düşünce ve
ufuk açıcı bir görüş... Fikrinize
sağlık. Daha farklı yardımlarım da
olabilecek Mehmet Bey'e... Ancak adres
bilgileri dışında adım geçmezse
sevinirim. Gereğini yapacağınıza olan
inancımla iyi günler dilerim. |
|
|
|
MURAT
ÖZTÜRK
|
|
|
Yalçın ağabey merhaba,
Bugün öğleden sonra yolum emek
taraflarına düştü. Arkadaş listemdeki
tüm ankaralılara ihtiyar amcamınızın
hikayesini e-posta ile iletmiştim.
Arkadaşa 25. Sokak'ı bulmamız
gerektiğini , oradan bir mısır
alacağımızı söyledim. Arkadaşım
şaşkınlıkla bana baktı, sen sür
anlatacağım dedim. Hikayeyi anlattım.
Önce amcanın orada olacağından
şüpheliydi.
Sonra 25. sokak tek yön olduğundan 8
cadde tarafından girerek 4 caddeye doğru
yavaş yavaş gitti. Artık son köşeye
yaklaştığımızda amcadan umudu kesmiştik
ki. Köşede yaşlı amcanın sırtını gözüm
ilişti, hemen kenara park ettik
aracımızı. Sonra uzaktan yürüyerek
yanına gittik.
Amca mısır ne kadar? diye sorduk.
1lirayada var 2 lirayada dedi. 2 tane 2
liralık alalım dedik. O sırada kaç
senedir buradasın diye sordum? 20 yıldır
dedi. 20 yıldır altındağ'dan oraya
geliyormuş. Amcayı görünce işim bir hoş
oldu, hikayesini kendi ağzından azda
olsa duyunca daha bir değişti
yüreğimdeki duygu. Helal olsun dedim
içimden ve amcaya teşekkür ederek
uzaklaştık yanından.
Böyle bir sunumu paylaşıp köşemizdeki
amcamızı dikkatimizi çektiğiniz ve bu
değerleri bize yaşattığınız için
teşekkürler Düş Hekimi, teşekkürler
Yalçın ağabey...
Görüşmek dileğimle. Sevgi ve
selamlarımla. |
|
|
GÜLFER
AKBAY - UFUK ÖNDE - RUKİYE BERKEM
/ TÜLİN KAYNAK /
Sevgili Yalcin,
benim çok sevgili sınıf arkadaşlarım
ziyaret etmişler mısırcı amcayı bu gün.
Benim ricam üzerine , Resmiye de talep
etmişti mısır. İkimizi de resimleyip
götürmüşler oraya :)) .. Resmiye hani
merdiven grubuna katılmıştı. Kendisi
tatardır ve çekik gözlüdür. Onun bu
özelliğini de aktarmışlar gördüğün gibi
:) .
Gülfer (Akbay) ,Ufuk (Onde) ve Rukiye (Berkem) Ankara hastanesinde calisiyorlar..
Oglen arasinda is edinip gitmisler
sevgiler
Tulin Kaynak
(izmir) |
|
|
|
AYŞEGÜL NEFTÇİ
bir mesaj; önce, kaygıyla:
burada mı olmalıydı?
sonra huzurla:
Buldum!!! Bir apartmanin girisine
arabayi baglamis "Cuma'ya" gitmis, yani
asayiş berkemal... |
|
|
|
AYŞEGÜL DÜNDAR
|
|
|
Sevgili
Düşlerin Kahramanı işte bu da benim
"İhtiyar Mısırcı" hikayem,,,
sevgiler,
---------------
İyi
kalplerimizle yol almak,,,
Çok erken,
hava aydınlanırken, patlamış mısır
kokusuna karışıp gelen bir güne
“günaydın” dedim,
İyi kalpli
Mehmet Amca henüz mısırları patlatmamış,
“şimdi
vereyim parasını, akşam alırım
mısırları” dedim,
“olmaz,
hakkım kalır sende eğer gelmezsen”
dedi,,,
Bütün gün
pencerem açık mısır kokusunu çektim
içime işyerinde...
Ertesi gün
öğle vakti 3 kafadar arabaya atlayıp
içeri sızan kızgın güneşin öpücüğüyle
çıktık yola,
böyle yol
almayalı kaç öğlen geçmişti kim bilir,,,
işe geç
kalırsak korkusunu yaşadık ama,
çok haklı
bir nedenimiz vardı nasıl olsa,
anlatırız
dönünce dedik & gerçekten anlattık bizi
şaşkın gülümseyen yüzlerle dinleyenlere
mısırları ikram ederken...
Biz bu
öğlen çocukluğumuzu yitirmeden
yürüdüğümüzü ve büyüdüğümüzü fark ettik
elimizde patlamış mısırlarla sokaklarda
yol alırken,,,
İyi kalpli
Düş Hekimi, bize de iyi kalplerimizle
yol aldırdığın için teşekkürler, Allaha
emanet ol,,
*3
kafadar: Ayşegül Dündar, Yasemin Aydoslu,
Sinan Çalışkan
Ayşegül
DÜNDAR -
24 Haziran
2010/Ankara |
|
|
KORKUT
VAROL
Sevgili Yalçın,
Yıllardır burnunun dibinden geçip
dururmuşuz da, bu şirin dedeciği
bilmezmişiz. Kayınvalideye giderken
artık yolu biraz daha uzatıvereceğiz
demek...
Vakit olarak beyan ettiği "Ramazan
sonrası"nda da kestanelerini yemekten
zevk duyacağız.
Allah bu şirin dedeciğe sağlık versin...
Ayrıca, senin bu dünya dışından bir
yerlerden gelmiş olduğuna iyice inanmaya
başladım.
Engin sevgilerimle,
Korkut Varol. |
|
|
|
İZGEN
HACIOĞULLARI
|
|
|
Nereden Nereye…
Hayat öyle anlarda bizi şaşırtıyor
ki,bazen hiç beklenmedik
yerlerden,beklenmedik insanlardan alınan
haberler bizi hiç hesapta olmayan bir
öyküye sürüklüyor.Bu hafta sonu başıma
gelen o kadar ilginç bir hikaye
ki,mutluluğumun yanında şaşkınlığım da
hala sürüyor.
Sevgili Yalçın Ergir, bu hafta denk
geldiğiniz ihtiyar mısırcı amcamız için
güzel bir sürpriz yapmaya karar
vermişsiniz, bu sürprize dahil olma
şeklimi sizlerle paylaşmak istedim. Ben
de Ankara’dayım ve şaşırtıcı bir şekilde
kaldığım yer Emek eski 60. Sok /yeni 19.
Sok(inanın 19a ben de hala alışamadım)
Aslında burnumun dibinde olan mısırcı
amcayla hiç karşılaşmamışım,hayatımın
rutinine kendimi öyle kaptırmışınki hep
aynı yolları kullanmaktan onunla hiç
tanışmamışım.
Bugün yanına gitme,ondan sıcak bir selam
ve de tadı damağımda kalacak mısırlardan
alma şerefine nail oldum. İşin en garip
yanı bu sürprizden haberdar oluş şeklim.
Dediğim gibi Ankara’dayım ama ben haberi
Antalya’dan aldım.:) Bir sinemasever
olarak bir sinema sitesine üye olmuş ve
orda bu konularda oldukça duyarlı olan
bir abimle tanışmıştım ve onunla sürekli
iletişim halindeyiz.Yine siteden biri ki
kendisiyle ben birebir görüşmedim abimin
duyarlı kişiliğinden etkilenmiş ve olur
da eğer kabul ederse kendisinin de
yardımcı olmasını rica edip sizin bu
sürprizinizden bahsetmiş. Abim de
öncelikle isminizi verdi ve sizinle
ilgili bilgi edinmemi istedi ben de sizi
zaten tanıdığımı, geçtiğimiz haftalarda
okulumuzdaki çalıştayda çok keyifli bir
konuşmanızı dinlediğimden söz ettim ve
sonrasında sizi nerden fark ettiğini ve
neden sorduğunu öğrenmek istedim o da
kendisine gönderilen mesajı paylaştı o
anda zaten şoktaydım.
Ankara’da ziyaret edilecek mısırcı amca
aslında benden çok uzakta değildi,bazı
değerleri unutmadığımızı göstermek için
bize bir şans verilmişti ve ben bunun
haberini Antalya’dan alıyordum oldukça
şaşkındım. Doğanın bu denli çağrısından
sonra,şu ilginç zincirleme reaksiyondan
sonra buna karşı kayıtsız kalamazdım.
Ben kesin olarak mısırcı amcayı ziyaret
edecektim.Yine de belki bir umut daha
fazla yüreği coşturur sesinizi daha
fazla kişiye ulaştırırız diye abim
sitemizde bir yazı paylaştı insanları
oraya davet ettik ben de okulumdan tüm
arkadaşlarıma mesaj gönderdim. Derken
biri bana döndü . Özge Güngör arkadaşım
dün buraya geldiğini ancak adresi
bulamadığını bu konuda üzgün olduğunu
söyledi ve biz de bugün onunla buluşup
mısırcı amcayı ziyarete gittik. Bir
anlık bir olay gibi görünse de o selamı
almak ‘Allah’a emanet olun’ cümlesini
ondan duymak sizlerle bir nebze de olsa
aynı duyguları paylaşmak ve sonrasında
mısırlarımızla eve yürürken insanların
değerlerini ne kadar kolay yitirdiğini
fark etmek ve bu konuda konuşmak
kendimize bunlarla ilgili yeni hedefler
koymak çok güzel bir duyguydu.
İnsanlar bahaneler uydurmayı ,bir
şeylerden kaçmayı,hayatı ertelemeyi
kendine resmen görev edinmiş. Yapılacak
tek şey 2 dk.mızı ayırıp mısırcı amcadan
emek edip hazırladığı ,Ankara’nın şu kararsız havasında yağmurdu,sıcaktı
demeden ekmek parası kazanmaya
çalıştığı şu mısırlardan alıp yüzünde
bir tebessüme can vermekti. Umarım
fazlaca kişi bunu yapmıştır.
Sevgili abim Sertan Tülek’in yazısını da
sizlerle paylaşmak isterim
Yaşlı Adam ve Deniz…
Yaşlı Adam ve Deniz filmini izlediniz mi
bilmiyorum...İzlememiş olanlara şiddetle
tavsiye ediyorum...
Sitenin eskileri bilir, bu siteden artık
umudunu kesmiş ve sadece dostlarımla ve
yorumlarımla ilişkimi kesmemek için
ender de olsa uğruyorum...Ancak, dün
gece aldığım bir mj. bugün yeniden
girmeme sebep oldu...Belki de hala umut
vardır'ı hatırlatan türden bir mj.dı...Konuyu
uzatıp sizi sıkmayayım...Bu grubun "Grup
Hakkında" yazdığım yazıda da bahsettiğim
gibi, birileri için iyi bir şeyler
yapmak kadar mutluluk ve huzur verici
bir şeyin olmadığına
inanıyorum...Hepimiz çocuk olduk ve
çocuk esirgemede yetişmiş
olabiliriz-olabilirdik...Yarın başımıza
bir kaza gelebilir ve bir rehabilitasyon
merkezinde yatabilir veya zor şartlarda
para kazanma gayretine girebiliriz,
İstanbul'da gözleri görmeyen Tartıcı
"Tartar Abim" gibi, Adana'daki Değnekçi
"Salih Abim" gibi (kendisi esasen
doktordur) ne bu isimler, ne de
hikayeleri biter...Bir gün hepimiz
illaki yaşlı bir amca ve teyze olucaz :)
Dün gece bana gelen mj. böyle bir amca
ile ilgiliydi...İhtiyar bir mısırcı
amca...Google'a "düş hekimi" yazıp çıkan
linklerden "düş hekimi yalçın ergir" i
tıklayıp ihtiyar mısırcı'yı görmeniz
mümkündür...İstenen tek şey Mısırcı
amcadan bir tane mısır almanız...Yolunuz
düştükçe daha fazla da alabilirsiniz :)
Yalçın Ergir'i bilen biliyordur zaten ve
bilmeyen de kim ve nasıl bir İNSAN
olduğunu araştırabilir...Şuan Hacettepe
diş hekimliğinde okuyan bir arkadaşımız
kendi bölümünü organize ediyor...Sizde
orada yaşıyorsanız Mısırcı amcaya
uğramakla hiç bir şey
kaybetmezsiniz...Ancak Mısırcı amca emin
olun mutluluktan havalara
uçacaktır...Nasıl olsa "birileri gider"
demeyelim, o birileri zaten "SEN"
oluyorsun...Ben daima sinemasever
insanların iyi insanlar olduğuna inanmak
istemişimdir...İzledikleri kahramanlar
kadar cesur ve yürekli ve iyi
kalpli...Unutmayalım, hepimiz bir gün
mısırcı amca olabiliriz...
Not:yazıda geçen grup hakkında yazısına
http://www.sinemalar.com/grup/3123/Robin-Williams-Filmleri/
adresinden ulaşabilirsiniz.
Bu güzel düşünceye ortak olmak için
elimizden geleni yaptık, çoğu kişinin
unuttuğu ,göz ardı ettiği değerlere hala
sahip çıkan herkese teşekkürler. Bu
güzel sürprizi bizlerle paylaştığınız
için size de çok teşekkür ederim.
Sevgiler ve kocaman kucaklarla,
İzgen Hacıoğulları |
|
|
HÜLYA
ÇÖTRELİ
(istanbul)
düş hekimi
notu: salı gününe kadar gidip 14 mısır
alacağım - ama para
gönderilmemesini rica ediyorum.
|
|
|
düş hekimi
notu:
- amcacığım; bu
14 lirayla önünden geçen 14 çocuğa mısır
verir misin?
- e; ya 14
çocuk geçmezse, ya hakkın kalırsa?
- helal olsun
amcacığım; helal olsun...
hani çocuklara:
- sokakta
tanımadıklarınızın verdiği yiyeceği
sakın almayın!...
diye öğütleriz
ya,
-
tanımadıklarınızdan yiyecek alın!...
demiyorum;
sadece, bu
masumiyeti, bu dürüstlüğü,
bu gönlü
tanıyın diyorum... |
|
|
Merhaba
Yalçın bey,
Benden
öncekilerin deneyimleri ve
yayımladığınız harita sayesinde 19. ve
25. sokakların kesişim yerini hemen
buldum. Cumartesi saat 12:42'de sevimli
ihtiyardan mısır aldım. Benden hemen
önce orta yaşlı bir bay bir naylon poşet
içine mısır alıyordu. Ben tezgahtan
ayrılırken de genç bir bayan tezgaha
geldi.
Onu
tanımak beni sevindirdi; bunu
sağladığınız için size teşekkür ederim.
Adımın
sizde saklı kalmasını tercih ederim.
Selamlar, |
|
|
|
YEŞİM DELLALOĞLU
evet nihayet gorevi yerine getirdim....
tarif uzerine elimle koymus gibi buldum
misirci amcayi...
ve fark ettim ki daha once ayni sokakta
oturan bir arkadasimin bana bahsettigi
yazlari misir kislari kestane satan nur
yuzlu amca bu amca imis...
senelerdir gelip gectigim ama bir turlu
varligini fark edemedigim...
farkinda olmak ne onemli bir kavram
mis...
etrafin farkinda olmak...insanlari fark
etmek...yasamlari gormek....
ne kadar kor olmus gonul gozumuz...
yaslandikca bilgelesmek yerine
korlesmisiz megerse...
silkeleyip de kendime getirdigin icin
tesekkurler yalcin abi...
misirimi aldim
amca sen hep burdamisin dedim...evet
kizim dedi yazlari misir satiyorum
kislari da kestane oluyor...
ekmek parami cikariyorum, benim bi yasli
ayligim var 3 ayda bir 290 lira bi de
burdan ne kazanirsam allah bin bereket
versin.
eve mi gotureceksin misirlari???
evet dedim...
tut o zaman shu torbayi ...
doldurdu kesekagidini...koydu torbanin
icine...
hadi dedi allah selamet versin...
bi turlu bi fotograf cektirelim
diyemedim amcaya...
arkamda bir baska kadin bekliyordu o
esnada...ben misirimi alip uzaklasirken
o amcaya "nasilsin, sana yemek getirdim"
diyordu...anladim ki mahalleli biliyor
amcayi...sahip cikiyor...
hala bi yanimiz insan neyse ki...
aldim misirimi arabaya bindim...
donerken baktim ki amca mavi misir
teknesinin yaninda namaza durmus...
uzaktan cektim bi fotografini...
gel gorki cep telefonundan maile bu foto
nasil atilir demin beri onun
cabasindayim...beceremedim...
bi yolunu bulurda pc ye aktarabilirsem
gonderecegim... |
|
|
|
BURÇAK YOLDAŞ
(antalya)
" 'yetmis dokuz yillik yanlizlik' la
basladi huzne yolculuk..gavur icadi su
cihazin ekraninda duran resimde once
bembeyaz sakallari ve gulen gozleri
takildi kalbimin taa icine...insanin
ozlemle burnunun diregi sizlar, ici
yanar ya!! oyle iste...bir cocuk gördüm
sonra gozlerimi kapayip, herseyi;
annesi, babası, arkadasi, cani dedesinin
balkonda kucuk tupun uzerinde salladigi
telde patlattigi misirlari kokusunu
derin derin icine cekerek bekleyen ve
beklerken de bir eli dedesinin dizinde
anlattigi hikayeleri dinleyen...O cocuk
en guzel yillarini cocuklugunun;
dedesinin sogusun diye cay tabagina
dokerek icirdigi ve yaninda patlamis
misirlari yedigi, sonra balkonda kendi
yattıgi sedirin yaninda sandalyeleri
birlestirerek yaptigi yatakta dedesinin
uzattığı elini tutarak ve kayan
yildizlari sayarak uykuya daldigi, ve
daha ne cok guzel aniyla susledi..Ve o
cocuk en cokta ozlemle ve gozleri
dolarak okuyup Misirci Amca ya gitme
davetini, hic vakit kaybetmedi...Bu kez
sansliydi..550 km yi katetmek yerine
buyulu bir yuruyusle ulasabilmisti
verilen adrese...
Simdi bu resimde sadece misir alan bir
genç hanim ve o na tum ictenligiyle
paketlerini hazirlayan bir amca
gordugunuzu saniyorsunuz di mi??
................" |
|
|
|
ZEYNEP
ERKUT
(istanbul)
|
|
|
Zeynep gonulden verene
Tesekkur eder...
Tonton ihtiyari goren gonule
Tesekkur eder...
Misira, tuza
Gece huzurlu uykuya
Bunca yuklu duyguya
Tesekkur eder...
Birlikte aldigimiz tada
Bunca murada
Alinan onca yola
Tesekkur eder...
düş hekimi
notu:
sevgili Zeynep
Erkut; "para
gönderilmemesini rica ediyorum" notunu
görmeyince, yine İhtiyar Mısırcı'ya
götürülecek liralarla ve eve götürülecek
Zahrad'ın "Yapracığı Gören Balık"
kitabıyla baş başa kaldım.
Bugün uçarak
ağır emaneti İhtiyar Mısırcı'ya
götürürken, önce göremedim onu. İçimi
nasıl bir endişe sardı o an anlatamam. O sırada:
bir şeyi, belki
de asla gitmeyecek ilk an'da yapmalı,
belki de asla
gelmeyecek ikinci an'a bırakmamalı...
diye düşündüm.
Neyse ki ikinci
an'da huzura kavuşmuştum.
Asıl ben
ayrılırken ellerimi elleriyle tutuşunu
ve yemin ederim
bütün vücudumu saran o sıcaklığını,
o huzuru
anlatamam.
Bir gün daha
bitiyor; İhtiyar Mısırcı sanki zaman
tünelinde unutulmuş bir çocukluk masalı
dedesi.
Tüm torunlarına
sevgi ve teşekkürlerle.. |
|
PINAR
BÜYÜKGÜRAL
|
|
HAKAN
ÖZÇELİK
Yalçın,
Bu gün 22.sokaktaki bir mimarla
toplantım vardı.
Dönerken 25le 19sokak köşesindeki
mısırcı amcadan 2 liralık mısır aldım.
Senin yazdıklarını aklımdan geçirirken
bir yandan mısır yiyor bir yandan da
araba kullanıyordum.
Kendimi birden Başkent Hastanesine giden
sokakta buldum.
Kaldırımda tekerli sandalyede bir çocuk
yanında bir kadın dikkatimi çekti.
Dileniyorlardı galiba.
Ama geçmiş bulundum, duracak bir yerde
yoktu.
Tekrar bir tur atıp aynı yere çıktım ve
trafiğin ortasında durarak mısırları
çocuğun yanındaki kadını çağırıp verdim.
Aldığım yanıt "Allah razı olsun AMCA"
idi. Sayende "amca" da oldum.
Mısırcı amcadan mısır alıp ekteki resmi
çekmem seni, mısırcı amcanın mısırları o
küçük çocuğu mutlu etmiştir umarım.
Ben mutlu oldum çünkü...
İyi ki varsın
Hakan |
|
|
|
FİLİZ
ÖZEK - SEMA YALÇIN - HAKAN MANZAK -
HÜLYA UYSAL
Merhaba Sevgili Düş Hekimi,
Ben 9 senedir İstanbul’da yaşıyorum,
öncesinde de Ankara’da... Mısırcı amca
ile ilgili mailinizi alınca Ankara’ya
gideceğim ilk fırsatta, ilk iş Mısırcı
amcaya gitme sözü verdim kendime. 3.
Temmuz’da ODTÜ’de 30.yıl mezuniyet
törenimiz vardı, 3 arkadaş 2.Temmuz’da
atladık arabaya , vardık Ankara’ya
hiçbir yere uğramadan Mısırcı amcayı
aramaya başladık ve epey dolaştık,
sokağa vardığımızda amcanın yarım saat
önce gittiğini öğrendik. Ekte ki
resimler ispatımız.!!! Çok üzüldük,
ertesi gün tüm gün ODTÜ’de olduğumuz
için gidemedik. Ama arkadaşımız Sema
Yalçın’a hikayenizi anlattık ,
paralarımızı verdik ve Pazar sabahı bizi
geçirip mısırcı amcaya gitti. Ek resimde
vekilimizi görüyorsunuz. Biz İstanbul’a
varmadan cebime bu resmi ve “işlem
tamam” notunu yolladı. Tabii biz arabada
keyiften çığlıklar attık. Artık amcanın
yerini öğrendik, bir dahaki gelişimizde
mısır veya kestane , ne bulursak
alacağız. Bize bu keyifli anları
yaşattığınız, bakmadan yürümenin değil,
görerek ve hissederek yürümenin önemini
gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.
Filiz Özek-Sema Yalçın-Hakan Manzak-Hülya
Uysal
Filiz
Özek
MOR
Gayrimenkul Danışmanlık
(Hakan, Filiz, Hülya buradaydı)
Vekilimiz Sema
|
|
|
|
Zamanın
gittikçe azaldığını biliyorum;
bu
yüzden her fırsatta soluğu beni kendim
gibi yapanların yanında alıyorum.
Çünkü hayatın sevmemiz
gerekenlerle değil,
kendiliğinden sevdiklerimizle daha güzel
olduğunu biliyorum...
düş hekimi yalçın ergir
24.temmuz.2010 |
|
|
|
+
duygularını bir tek
benim bilmemi isteyenler -
(ama
birbirini görmeden seven onca insanın da
bilebilmesini dilediklerim)
+
onlarca
hesapsız, %100 sevgi dolu yazılanlar...
kendini yazdıran not:
hissediyordum, düşlüyordum,
paylaşmaya çalışıyordum;
ama
bu kadarını bilmiyordum
-
yalnız değilmişiz;
sevgi hep vardı,
sevgi hep varmış
ve
son yürek atımına kadar,
sevgi hep var olacak... |
|
|
(umarım) gidenlerce devamı eklenecek...
düş hekimi yalçın ergir
http://www.ergir.com
|