ZAFERE KAÇMAK
(ölüm maçı)
Siz
"Zafere Kaçış" (Escape to Victory)
diye bir film izlediniz mi?
2. Dünya
Savaşı sırasında; esir kampındaki tutsaklar ile Alman
Yıldız Takımı arasında yapılan futbol maçında, esirlerin
yenilmeleri emredilmiştir.
Tabii ki tek
taraflı faullerin, hakaretlerin, alayların bininin bir para
olduğu (Pele'nin de, Sylvester Stallone'nin de
oynadığı)
maçta, esirler yenilmektedir.
(escape to victory
filminden)
Ancak artık
öyle bir noktaya gelinir ki, kimse tutamaz tutsak
oyuncuları, canlarını dişlerine takıp kendileri gibi
oynamaya başlarlar ve yenerler rakiplerini. Alman
seyirciler bile coşkuyla inerler sahaya
ve zafere kaçarlar o curcunada.
Hala pek
çok halı saha futbol maçımızda feci yenik
durumdayken bile takım arkadaşlarımı:
- Hadii; Zafere
Kaçıış; hadiii, Zafere Kaçııış..." diyerek gaza getirmeye
çalışırım.
**
** **
Ama asıl beni mahveden, bu
"mutlu son"lu film değildir. Bu
filmin orijinali olan ve Türkiye'de "Cehennemde İki
Devre" olarak gösterilen Zoltan Fabri'nin 1961
yapımı:
"Two Half
Times in Hell"
(Két félidö a
pokolban) filmidir:
Bu filmdeki
maç, 1944'de Macaristan'daki bir esir kampında geçmektedir. Ne yazık
ki maçın sonunda, tutsaklar Almanları
yenerler; ama bu ölümüne bitişte hemen oracıkta kurşuna
dizilirler.
Bu filmi yıllar
önce TRT televizyonunda izleyip, hüngür
hüngür ağlayarak yatağıma gittiğimi anımsıyorum.
"Zafer Kaçış" da - "Cehennemde İki Devre" de, sonuçta
birer filmdir;
ama
bu filmlerin esinlendiği öyle bir gerçek, oynanmış öyle
bir "ölüm maçı" vardır ki:
o
da 9 Ağustos 1942'de Alman işgali altındaki Kiev'de,
Start (Dinamo Kiev) ile Alman Flakelf (Flahelf) takımları arasında
oynanan maçtan başkası değildir.
** ** **
19 Eylül
1941'de Ukrayna'yı işgal eden Naziller Kiev'e girer. Dinamo
Kiev futbol takımı dağılmıştır. Futbolcuların bir kısmı Kiev'de ekmek fırınında
çalıştırılmaktadır. Derken Alman kökenli, futbol hastası
fırıncı
Iosif Kordik, bir fırın futbol takımı oluşturmak ister.
1942 ilkbaharında eski Dinamo Kiev'li 8 ve eski Dinamo
Lokomotiv'li 3 futbolcuyla yedeksiz
"Start" (CTAPT) takımı kurulur. Yine
bir futbol hastası olan Alman Vali,
General Eberhardt'ın da izniyle, kendi ordu takımlarıyla
da maç yapmaları karşılığında Zenit
Stadyumu'nda antrenmanlar başlar.
7
Haziran 1942'de maçlar başlar. Start, 6 Ağustos 1942'ye
kadar, garnizon takımlarıyla yaptığı tüm maçları
kazanır.
Derken, önce 6 Ağustos 1942'de, karşılarına Almanların o
zamanlar yenilmez armadası "Flakelf" takımı çıkartılır.
Flakelf'i de 5-1 yenince, kendilerine 3 gün süre
verilir. Flakelf ile bir daha maç yapacaklar ve işgal
güçlerinin morali açısından, rövanş maçını kazanmayacak,
hatta hiç asılmayacaklardır.
9
Ağustos 1942'deki Ölüm Maçı'nın hakemi bir SS subayıdır
ve Zenit Stadyumu'na izleyici olarak tek Ukraynalı
seyirci alınmaz. Start futbolcuları her zamanki gibi
oynamaya kararlıdırlar ve maçtan önce Nazi selamı da vermezler.
Hakem ölümüne yapılan hiçbir Flakelf faulünü görmezken,
ilk devre Start'ın 2-1 üstünlüğü ile sonra erer.
Tekme tokat geçen 2. yarıda Start 5-3 öndeyken, savunma
oyuncusu
Klimenko,
kendi sahasından başlayarak, tüm Flakelf'li futbolcuları
çalıma dizer ve rakip kaleciyle karşı karşıya kalır.
Ona
da bir çalım atar ve topu ağlara bırakacağına, geri
dönüp orta yuvarlağa doğru şut çeker. İşte o anda SS
hakem 90 dakika dolmadan maçı bitirir. Gazeteler bu maç
ile ilgili tek satır yazmayacaktır.
**
** **
Dinamo Kiev (Start) futbolcularının akıbetleri hakkında
çeşitli rivayetler vardır. Ne yazık ki birbirinden
farklı, hatta bu maç ile ilgisi olmadığı da söylenen
rivayetler - tutuklamalar, bazı futbolcunun öldürülmesi,
esir kampları ortak sonuçlarında kesişmektedir.
1943 ilkbaharında esir kampında öldürüldükleri, 1974'te
açılan bir mahkeme kararıyla tescillenmiş olan Dinamo Kiev'li futbolcuların anıtı,
şu anda Kiev'deki Start (Zenit)
Stadyumu'nun girişinde,
bir
milli gurur anıtı olarak yer almaktadır.
**
** **
UEFA - "Euro 2012"'nin final maçı,
2012 senesinin 1 temmuz akşamında - Kiev'de,
Olimpik Stadyum'da yapılacak.
Maçlar belki 6 hakemle oynanacak,
topun kale çizgisini geçip geçmediğini belki çipli
toplar anlatacak.
Yine aylarca yaldızlar, milyon Euro'lar konuşulacak,
yine yıldızlar transfer borsasında tavan
yapacak.
Ama onurlu dünya, yıllar geçse de,
hep gururla yaşayanlarını,
bir kere ölseler bile,
hep zafere kaçanlarını anımsayacak...
düş hekimi yalçın ergir
http://www.ergir.com
(2010 senesinin bir temmuz akşamı - Ankara)
**
** **
düş hekimi belgeselleri:,
http://www.ergir.com/belgeseller.htm
|