SONSUZA DEK AŞIK SONSUZA DEK GENÇ

PowerPoint Sunum Olarak:

http://www.ergir.com/2011/Sonsuza_Dek_Asik_Sonsuza_Dek_Genc.pps

(1683 kilobyte)

 

 

Hiç garip;

hem de çok garip bir yolculuğunuz oldu mu?

 

Belki o sırada ürktüğünüz;

ama aklınızdan bir daha hiç çıkmayan -

hatırladıkça içinizde hoş duygular uyandıran bir yolculuk?

 

27 Mart 2011 Pazar günü, saat: 18:00’de;

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kemal Kurdaş Salonu’nda,

bir Fantastik Müzikal sergilenecek:

 

“SONSUZA DEK AŞIK – SONSUZA DEK GENÇ”

 

 

 

2 garip yolculuk var anlatılacak; bu tanıtım satırları ilk garip yolculuğu anlatıyor: 

 

 

 

Sonsuza Dek Aşkın, Sonsuza Dek Gençliğin

sırrını öğrenmeye bir düş yolculuğu.

 

Barok’tan – Rock’a, müziğin geniş bir yelpazesinde konuya özgü Türkçe sözleriyle,

teatral akıştaki bale, solo ve korosuyla,

Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin

müzikal ve teknik desteğiyle,

belki de Türkiye’nin ilk “Fantastik Müzikal”i…

 

soprano leyla çolakoğlu & düş hekimi yalçın ergir

 

 

 

Vita ve Ars, iki “Yaşsız”dır.

 

Bir düşleri vardır: Olimpiyatlara Katılmak.

 

Bu aşkla düşerler yollara; hazırlanacaklardır.

 

Her gün ormana giderler; elli mekik çeker,

hatta greyfurt suyu bile içerler.

 

En azından bir gümüş madalya bekliyordur onları; kim bilir, yurda dönüşlerinde nasıl karşılanacaklardır?

 

 

“Sonsuza Dek Aşık, Sonsuza Dek Genç” olabilenlerin tüm düşlerini gerçekleştirebileceğine inanırlar.

 

Bunun mutlaka bir sırrı olmalıdır; öğrenebilseler:

“Sevgisiz”lerden – “Her Yaştan Yaşlı”lardan başlayıp, tüm insanlarla paylaşacaklardır.

 

Ormanda Ağustos Böceği’nden öğrenirler:

SONSUZA DEK AŞKIN,

SONSUZA DEK GENÇLİĞİN sırrını bilenin,

hiç insan yüzü görmemiş, hiçbir insanın görmediği

ve o gün aralarından ayrılıp, sonsuz yaşamına başka diyarda devam edecek –

 

KELEBEK HANIM olduğunu.

 

Karşılarına hep bilinmezler çıkacaktır,

bir korku ormanının derinliklerinde.

 

Ancak kalplerinden bir kötülük geçirmezlerse, sadece doğruları söyleyip, korkmazlarsa,

yollarına devam edebileceklerdir.

 

Ve düşerler gidilmemiş yollarına,

yavaş yavaş acele ederek, sevgiyle;

 

KELEBEK HANIM’a varmaya –

 

sonsuza dek aşkın ve sonsuza dek gençliğin sırrını öğrenmeye…

 

 

 

 

ÖTEKİ GARİP YOLCULUK:

 

Ama bizim için bu fantastik müzikal kadar –

bu müzikale hazırlanışımız da kendi başına bir garip yolculuktur.

  

Soğuk bir sonbahar gecesi, gün doğumu yaklaşırken, film ekibiyle birlikte zifiri karanlıkta,

buz gibi bir arabanın içinde güneşin doğmasını bekliyorduk.

 

Güneş doğarken, müzikalde Kelebek Hanım’ı bulma yollarına düşecek olan Vita ve Ars’ın motosiklet çekimleri yapılacaktı.

 

Tam o sırada bir uçuşma oldu arabanın içinde ve bastım o karanlıkta deklanşöre.

 

Elimizde bir görüntü vardı.

 

Müzikalin filmlerini yapacak sevgili Önder Özdem, o uçuşanı takip etmeye çalışmaktaydı.

 

Ama bu fotoğrafı – detaylarını, Michelangelo Antonioni’nin: “Blow-Up” filmindeki gibi büyüttüğümüzde,

bizi çok etkileyen bir  başka görüntü ortaya çıkacaktı.

 

Arabadaki bir çift kanat,

sanki oyunumuzdan fırlamıştı;

 

bütün gizemi, ışığı ve sırlarıyla, 

KELEBEK HANIM tam karşımızdaydı:

 

 

 

 

KALAN SÜRE:

yavaş yavaş acele ederken

"hep" sevgiyle...

 

 

 

 

 

ŞARKI SÖZLERİ VE KOSTÜMLÜ PROVA FOTOĞRAFLARI

http://www.ergir.com/2011/sozlesme.htm

 

 

 

 

 

düş hekimi yalçın ergir    http://www.ergir.com

 

güneşe

güneşe

...