ANKARA'NIN BANLİYÖLERİNDE

 

O cumartesi öğleden sonra muayenehaneden çıktığımda sırtımda çanta değil, 2 kanat vardı.

 

Atlayıp bir banliyö trenine doğu yakasındaki son durak Kayaş'a gidebilmeyi,

orada bir çay içip Ankara'ya kadar yürüyebilmeyi o kadar istiyordum ki -

ama banliyö tren seferleri 1 Ağustos 2011'den itibaren kaldırılmıştı.

 

Planımı yaptım; ben de Sıhhiye'deki Yenişehir istasyonundan başlayıp, Kayaş'a kadar rayların üzerinde yürüye yürüye gidecektim:

http://www.ergir.com/2013/ankaranin_mahzun_banliyo_istasyonlari.htm

 

Doğu yakasında, "acaba tren geliyor mu?" diye hep arkama bakarak yürürken, bir yandan da fobi gelişeceğini, bundan sonra Bülten Sokak'ta yürürken de arkama korkuyla dönüp dönüp bakacağımı düşünmeye başlamıştım.

 

Bir zamanlar sevgili dostum Tunç Şafak, Bruce Springsteen'in "Streets of Philadelphia" klibi çıktığında:

 

- Oğlum; filmdeki yürüme sahneleri seninkine öyle benziyor ki...   demişti.

 

O günden beri o klibi kendimle çok özdeştirmiştim

 

Duygular aynı olunca ha Philadelphia, ha Ankara ne fark ederdi?

Demirlibahçe, Gülveren, Saime Kadın boyunca yürürken, hem o klibi, hem de o şarkıyı çok özlediğimi hissetmiştim.

 

Döner dönmez dinlemeli,

dinletmeliydim...

http://youtu.be/4z2DtNW79sQ

 

 

 

düş hekimi yalçın ergir  http://www.ergir.com

 

PANO'YA DÖNÜŞ