fonda çalan: lullaby for kamila / nigel kennedy
(ActiveX denetimlerinin çalışmasına izin vermeniz gerekebilir)
Bu sayfadaki müzik duyulmuyorsa, fonda: http://youtu.be/3_YF81IqEzs çalınabilir ve tam yazıldığı - yazdırdığı hislerle okunmuş, aynı nemli bakışlarla noktalanmış olabilir…
(“Kamile’ye Ninni” başladıysa, ben de başlayabilirim Anne'ye Ninni'yi anlatmaya)
DEMET’İN ELLERİ
O cumartesi akşamı Can’larla, Emre’lerin mekanına gitmiştik. Orada bir sergi vardı ve duvarlara emek emek yapılmış çok güzel tablolar asılmıştı.
Emre’nin annesi Demet Hanım da oradaydı; çok severdim onu, hemen soluğu yanında almıştım.
Ve hal hatır sorarken “ellerini” tutmuştum.
İşte ne olduysa, o anda olmuştu. Acayip bir duygu kaplamıştı bedenimi – o tuttuğum sadece bir el değildi - el’den öte; başka, bambaşka bir şeydi.
Bir kere o ellerin ısısı 36 -37 derece Santigrat falan değildi, hatta bilmem kaç Fahrenhayt ile de izah edilemezdi.
O kendine özgü bir değerdi ve sadece “Anne”lerin ellerinde - sadece o elleri tutan çocuklar tarafından ölçülebilirdi.
** ** **
Hemen Can’ı çağırdım yanıma; o da uzun süredir uzak, soğukta kalmıştı – biliyordum saklı, kocaman özlemini.
- Bir tutar mısın şu elleri? dedim, çözmeye çalışırken niyetimi.
Ve izlemeye başladım o belgeseli, o duygusalı, o büyük buluşmayı; Demet’in ellerinden Can’ın kalbine taşınan benzersiz yürek ısısını.
O kadar uzun zamandır hissedememiştim ki “Anne Eli Isısı”nı; o kadar özlemiştim ki sonsuz huzur veren bu sönmez sobayı.
O annelerdir ki, bütün bebekliklerinde bırakmazlar çocuklarının yumuk ellerini - işte o çocuklardır, yaşlandıkça daha da bırakmayan, annelerinin buruşuk ellerini.
Ancak o eller, soğuk bir kış ikindisini ısıtabilir, ancak bu duygular, o ellere eski bir ninni olabilir
ve çok uzaklara da gidilse dinlenebilir - çünkü aslında bütün anneler bebektir…
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com 19 aralık 2013 -2°C
demet engür’e, emre engür’e, can özoğuz’a sevgilerimle
ve tüm annelere...
|