ANKARA’NIN TANIĞI (Ankara’nın Taşına Bak)
Zaten gözleri yaşlı doğmuştu MCMXXXV’de – tamamladıktan sonra açılışını göremeden ölen, anıtın altına gömülmek istemiş heykeltıraşı Anton Hanak’ın hüznüyle.
Bir elini Ankara Taşı’ndan duvara koymuş, havuza bakıyordu, yanındaki 6 metrelik bronz dev ile birlikte. Meydana: “Emniyet Abidesi Meydanı” adı verilmişti, sağında polisi, solunda jandarmayı temsil eden rölyefleriyle.
Günümüzde Kızılay olarak bilinen Yenişehir semtine adını veren güzelim Kızılay Binası’na ve şirin havuzlu parkına da bakıyordu Gazi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’nın ötesinde.
Parktaki çevresi çiçekli havuza henüz beton mikseri devrilmemiş, havuzdan su içen güvercinlerin ayakları betonun içinde kalmamış, sertleşmiş betonun içinden hep birlikte kanatlanıp uçtuklarında - beraberlerinde havuzu da, binayı da uzaklara götürmemişlerdi.
Gözler Ankara’ya bakıyordu; yıllara, coşkuya, kedere, kimlere, nelere tanık olmuş – hiç kırpılmamış yaşlı gözlerle…
düş hekimi yalçın ergir / güzel ankara 19.12.MMXIV http://www.ergir.com/belgeseller.htm
|
Facebook Paylaşım Sayfası |