ANKARA RÜYASI
(Bu bir adam ile bir kuş arasındaki filmdir)
“Bu bir adam ile bir balık arasındaki filmdir.
Bu film, adam ile balık arasındaki dramatik bir ilişki
hakkındadır...” diye başlar Arizona Rüyası filminin şarkısı.
https://www.youtube.com/watch?v=VAY7eg8kc90&list=PLC1E82E7BF1BB9658&index=5
Bu da bir adam ile bir kuş arasındaki filmdir.
Bu film, adam ile kuş arasındaki dramatik bir ilişki hakkındadır...
diye başlıyor Ankara Rüyası filminin şarkısı.
** ** **
Adam hasta iken çağrılıp, arabanın altından yavru bir saksağan
çıkartılmıştır.
Çağıranlar gidince kuş adamın kucağında kalmıştır.
Sokakta bıraksa 1 saat içinde yem olacağından işyerine almış;
yazıcıyı, tarayıcıyı kaldırıp, yerine kocaman bir kafes koymuştur.
Biraz büyütüp, uçabilince özgürlüğüne salacaktır.
Minicik saksağan daha yemek yiyemediğinden, adam onu enjektörle
beslemektedir. O yedikçe adam mutlu olmaktadır.
Derken haftalar geçtikçe, aralarında garip bir gönül bağı
başlamıştır; kuş sürekli adamın kucağında, omuzunda, klavyesinde
oturmaktadır
ve adam kara kara onu nasıl özgürlüğüne salacağını düşünmektedir.
Ama hiçbir kuşun yeri altın da olsa kafes değildir
ve o salınması gereken buruk gün sonunda gelmiştir.
Kuşun kuyruğu uzamış, mavileşmiş çok güzelleşmeye başlamıştır. Odada
uçup durmaktadır
ve artık yüksek dallar, ardına kadar açılmış kanatlar, ey özgürlük
onu beklemektedir.
** ** **
22 Haziran 2015 öğleninde işyerinin yan bahçesinde hüzünlü bir tören
düzenlenir.
Saksağan yuvasından düştüğünden beri ilk defa güneşe, ilk defa
doğaya çıkartılır
VE SALINIR...
Önce yan bahçede, bir erik çekirdeğinden büyümüş koca ağacın dalına
konar. Mavi, siyah, beyaz tüyleri güneşte olağanüstü parlamaktadır.
Daha sonra daha yüksek dallara konar ve uçaaar gider...
Adamın hastaları vardır ama aklı kuştadır. Her fırsatta arka bahçeye
çıkıp, alıştırdığı ıslıkla kuşu çağırmaktadır.
Ve onu arka apartmanın enn yüksek ağacının tepesinde görüp:
“yal - cin..” sesini andıran çift gaklamasını duyar.
Bu onu belki de son görüşü olacaktır.
Derken içeride hasta bakarken, gök gürler; şiddetli bir yağmur
başlar.
Hasta arasında, adam yağmurluğunu da kapıp arka bahçeye fırlar
ve bağırmaya başlar:
- GEEEEL, GEEEELLL CANIM; GEELL...
Ama gök gürültüsü ve yağmurdan başka ses gelmez. Adam sırılsıklam
içeriye girer; bir sonraki hastasına ıslanışını anlatmakta güçlük
çeker.
Akşam geç saatte eve dönerken yine arka bahçede ıslıklarla dolanır:
- GEEEEL, GEEEELLL CANIM; GEELL...
O sırada üst katlarda perdeler aralanmaktadır.
Eve döner; acaba yağmurda ne yapmıştır???
Gök gürlerken korkmuş mudur???
Çook huzursuz bir gece onu bekler...
** ** **
23 Haziran 2015 sabahında koşa koşa işyerine gelir; hüznü
zirvededir.
Sabahın köründe yine arka bahçede ıslıklarla dolanır:
- GEEEEL, GEEEELLL CANIM; GEELL...
Gelen, giden yoktur.
Önce ardında kalan kafesi, tünekleri, mama ve su kaseleri sabunlu
sularla yıkanır.
Yemediği yiyecekleri öteki kuşlar yesin diye bahçeye konur
ve sıradan bir iş günü başlar.
Öğlene doğru öndeki kafeterya çalışanı haber verir:
- Sizin kuş yan bahçede...
KUŞ YAN BAHÇEDE ADAMI BEKLEMEKTEDİR:
“YAL - ÇIN..” SESİNİ ANDIRAN ÇİFT GAKLAMASIYLA ONA SESLENMEKTEDİR...
Adamın omuzuna atlar; adam ona en sevdiği yiyecekleri verir, su
içirir, öper, öper, öper.
Artık kuş özgürdür; ama artık yeri o yan bahçedir.
Dilediği zaman uzaklar
a
uçabilecek,
dilediğinde içeri girip çıkabilecektir.
Biraz daha büyüyünce ne olacağı bilinmez;
ama en azından durum tam şu anda böyledir...
düş hekimi yalçın ergir
http://www.ergir.com
23
Haziran 2015 Saat 15:26
** ** **
Arizona Rüyası filmi müziğinden:
Adam yaşam ile ölüm arasında durur;
Adam düşünür.
At düşünür.
Koyun düşünür.
İnek düşünür.
Köpek düşünür.
Balık düşünmez. (Kuş düşünmez.)
Balık sessizdir... ifadesizdir. (Kuş sessizdir... ifadesizdir.)
Balık düşünmez... (Kuş düşünmez...)
Çünkü balık her şeyi bilir; (Çünkü kuş her şeyi bilir;)
balık her şeyi bilir... (kuş her şeyi bilir...)
(Iggy Pop)
Emir Kusturica / Arizona Dream/ This Is A Film
Yalçın Ergir / Ankara Rüyası/ Bu Bir Filmdir
|