Bir Bardak Su İçme Şenliği...
Bir belediye başkanı olursam büyüyünce; ilk işlerimden
biri:
“Bir Bardak Su içme Şenliği” düzenlemek olacak.
Suyu bizim arkadaşlar getirecek en temiz pınarlardan; en
sade bardaklar dizilecek meydana, yeni yapılmış
çeşmelerin başına.
Kollarına girilerek getirilmiş yaşlılar oturtulacak en
ön sıraya, eski şarkılar çalarken o sırada, sonra da
gençlerin şarkıları çalacak ardı ardına ve herkes
birbirinin bardağını dolduracak, o unutulmayacak öğle
sıcağında.
Bütün ahali gözlerini kapatıp, kana kana içecek bir
bardak suyunu; her damlanın değerini bilip, şükrederek
ve bir bardağı bin yılda bitirerek.
O bin yıl süresince akıllara:
bir ameliyat, bir tetkik öncesi, suyun tükendiği bir
yürüyüş öğleni, bir Haziran iftarı ikindisi, bir doğal
felaket neticesi, çıkılmaz ya da girilmez bir ortam
hapsi, kimsesiz bir hastalık, seruma bağımlılık,
ya da bir milyon başka neden ile, o tarifsiz:
“su içememek” duygusu gelirken.
Bir bardak su içebilmekten daha büyük mutluluk:
“Bir bardak suyu afiyetle hep birlikte içebilmek…” iken…
Belki en başta alay edilecek bu şenlik -
bir süre sonra Dünya’ya örnek olacakken;
binlerce “sevgiye, birlikteliğe susamış” çorak ruh,
şenliğimize gelecekken
ve kol kola girilmiş mütevazı meydanda,
şarkılara yudum yudum eşlik edecekken…
DÜŞ hekimi yalçın ergir
http://www.ergir.com
çatlamış dudaklar - çatlamış
yürekler / 2015
|