|
“Gelsenize...” diyebilmeyi çok isteyip de
diyememek; bari bir şarkı dinletmek...
Fırtınadan dolayı pisti 2 defa pas geçip, 3. seferde inebilen bir
uçakla İstanbul’a geldik: Leyla, Bilgehan, Tahsin, Bahadır, Yıldız,
Ali ve ben; havada ödleri patlamış bir ekip olarak.
Cuma akşamı 19:30'da TAV’ın özel gösterisi için, TAV Sokağı’nın
Çocukları’na, Akatlar’daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde “evet;
sevdik...”i sunacağız.
“Hadi gelin...” diyebilmeyi çok istiyorum; ama diyemiyorum bu kapalı
sunumda.
Yine de geleni geri çevireceklerini sanmıyorum,
kapıdakilere oyunumuzun konusunu anlatınca –
sevginin açamayacağı hiçbir kapının olmadığına
inandıkça.
“Şu yağmur dedikleri, ne kadar da sevgiye benzer...” diyordu Yasemin
Kumral, yıllar önceki bir şarkısında.
Bu kadar yağmurlu bir gecede pek gelen giden
olmaz evinize;
2015 değerlerinde bir arkadaşınız: “şu şarkıyı
bi dinlesene” diye telefon da etmez size.
O arkadaş ben olayım bu gece;
ben diyeyim en içten duygularla: “şu şarkıyı bi
dinlesene...” diye:
tüm göremese de sevmeden edemeyenlere -
dünyaya gelirken şemsiye diye kevgir verilmişlere...
https://youtu.be/3xEkbgM4R9w
düş hekimi yalçın ergir |
