Medeni C-esaret…


Boğaziçi, Beylerbeyi’nde butik otel olmuş yalıda bir nikah töreni;
son derece zarif konuklar ve nikah kıyılırken arkadaşlardan espriler:

- Adamdaki medeni cesarete bak; nikaha tişörtle gelmiş, hem de şahit...


Liseden/üniversiteden arkadaşım Murat Güner arayıp :

- Oğlum, biz Elif’le evleniyoruz (aynı liseden/üniversiteden arkadaşım, okul birincisi Elif Sezginer); gel şahit ol!.. dediğinde, atlayıp İstanbul'a gidip-dönmem çok zorken:

- Gel işte lan!.. diye ısrar edilince, kendimi biraz sonra geri dönmek üzere İstanbul uçağında bulmuştum.


Nikah çok şık bir ortamda olacaktı ve çantamda tiril tiril beyaz gömlek ile hiç takılmamış bir kravat vardı. Yolda kırışmasınlar diye, üzerime gündelik Beatles tişörtümü giymiştim.


Ve oraya vardığımda, aynı şarkılarla büyümüş Elif ve Murat ile kucaklaştığımda;
o masada kendim gibi, beni öyle bildikleri, öyle sevdikleri gibi,
göğsümde: “Love me do...” diyenlerle oturmam gerektiğini hissediyordum ve kılık değiştiremiyordum.


Bu yüzden de:
- Adamdaki medeni cesarete bak; nikaha tişörtle gelmiş... diye takılan liseden/üniversiteden arkadaşlara:
- Asıl sizdeki medeni esarete bak; nikaha bir başkası olarak gelmişsiniz... diyordum.


Mutluluk bir sepet çilek ise;
sevgili Elif ve Murat’a çook teşekkürlerimle,
sonsuza dek çilek tarlaları diliyordum...


düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com

 

 

  Düş Hekimi Yalçın Ergir

Facebook Paylaşım Sayfası

https://www.facebook.com/dushekimiyalcinergir