1. bölüm  ŞEHRİN DİBİNDE

Ekranda Renault Kadjar’ın reklamı
ve odaya dolan “My Silver Lining”in şarkı sözleri:

artık daha fazla beklemek istemiyorum, yanıtlar aramaktan yoruldum;
beni müziğin ve gülüşün olduğu bir yere götür.
ölmekten korkup korkmadığımı bilmiyorum;
ama çok hızlı, ya da çok yavaş yaşamaktan korkuyorum...
https://youtu.be/63Ys8fmRDBA

(uzaklardan: https://youtu.be/n6rBVMYOusc  )
** ** **

Yakamdan parmağıyla tutup, alıp götürüyor reklamdaki görüntüler.

Belki doğmaktan korkup korkmadığını da bilmiyor –
ama çok hızlı, ya da çok yavaş yaşlanmaktan da korkuyor olabilir insan.

Ama asıl korkulması gereken; bu kadar etkileyen görüntüleri hep:
“bir başkasının yapabildikleri” olarak izlemek,
“ancak bir başka ülkelerin coğrafyasında gerçekleşebilir” olarak değerlendirmek
ve en fazla 1 saat mesafede,
bu ortamlardan çok daha büyülüsünün olduğunu,
bir ayna uzaklığında kocaman bir yüreğin çarptığını görmemek.

Mazeret üretmek, mazeret üretmek, (söylememişsem) mazeret üretmek; bunun için gıcır gıcır bir otomobil sahibi olmanın şart olmadığını bilmezlikten gelmek.

Hiç güneş batarken Beypazarı’ndan, Nallıhan’a gittiniz mi?
Ya da Karanlık Kanyon’un reklamdakinden çook daha güzel olduğunu fark ettiniz mi?

Eğer Easy Rider filmini seyredip, dibiniz düşmüşse,
Forrest Gump’taki uzuuun yürüyüş büyülü bir düşse,
Into the Wild, ya da 127 Hours çıt çıkartmadan izlenmişse
ve ertesi gün kol kesmek için çok keskin bir çakı edinilmişse;
buyurun size en kalın zincirleri kesecek bir hidrolik makas:

Belki bir çift ayakkabı, belki de bir bisiklet -
olmazsa olmaz, yollara düşmeye niyet
ve gri boya dökülmemiş, kıpkırmızı bir yürek.
** ** **

Eurhytmics’in dediği gibi, “Tatlı Düşler” bundan yapılmıştır,
ben kimim ki katılmayayım?

Ardımızda uzuuuuun gölgeler;
artık daha fazla bekleyemeyen Güneş’in de yollara düştüğü -
müziğin ve gülüşün olduğu yerde görüşmek üzere…

(“2. bölüm”, yarın 18:07’den sonra) :     http://www.ergir.com/2015/sehir_isiklari.htm

düş hekimi yalçın ergir