yazgı
berbat gecenin şafağında, bir nöbetçi eczane yolunda
perişan gözlerini araladığında taksinin arka koltuğunda
o okul bahçesindeki sarmaşık gülleri dikkatini çekiyorsa
yazgısı budur, yapacak bir şey yoktur o insana
böyle yaşayacak - bunu paylaşacaktır
ömrü boyunca; iki eli kanda bile olsa...
düş hekimi yalçın ergir
(25 mayıs 2015 ?)
yazgı – 2
(dünden ya da doğduğum günden devam)
Her zaman ziyaretçiler gül getirmez;
bazen de hastalar gül ile bekler gelenleri.
Hastayken, şafak vakti o gülleri fark etmek ve paylaşmak bir yazgı
ise;
* bir hastalığı iyi dilek mesajlarının yazılma nedeni görmek de,
* ertesi şafak vakti üşenmeyip, özel olarak o güllere gitmek de,
* fotoğrafını çekip göndererek teşekkür etmek de yazgı değil mi?
Gönlün bereketi de, günün bereketi de paylaştıkça büyür.
Aynı saatte, aynı yerde,
aynı hislerle – aynı histekilere:
SAĞLIKLI, HUZURLU SABAHLAR... hepimize;
tüm günü sarmaşık gibi sarması dileğiyle...
düş hekimi yalçın ergir
erken sabah yağmuru arkası
teğmen kalmaz ilkokulu önü
26 mayıs 2015 sabahın körü
|