ORTODONTİDE “PEKİŞTİRME” DEDİKLERİ…
Kavuşup yitirmek; hiç kavuşamamaktan daha kötüdür.
Ortodontik tedavilere de hiç başlamamak;
sağlıklı diş dizilimine ulaşıp, koruyamamaktan daha
iyidir.
Bu
makalemiz sadece ortodontik tedavisi bitenler için
değildir. Akademisyen olmayıp, pekiştirme hakkında
detaylı yazılmış Türkçe kaynak pek olmadığı için,
bilgiye hoşgeldin diyen her ilgiliyedir.
**
** **
... VE AKTİF TEDAVİNİN SONUNA GELDİK
Aylardır, belki de bir yılı aşkın süredir dişlerinizdeki
tellerle birlikteydiniz. İlk haftalarda dişlerinizde
belki hafif ağrı hissettiniz. Braketiniz koptu kimi
zaman; bazen sınav zamanı, bazen zorunlu olarak başka
bir şehirden, hatta başka bir ülkeden randevu tarihinden
önce gelmeniz gerekti.
Bazı arkadaşlarınız belki telli görüntünüzü eleştirdi.
Ama “gerçek” bir dost, daha sağlıklı ve estetik bir
diş-çene yapısına kavuşmanızı; bir kaç sene değil, bir
ömür boyu o güzellikte yaşamanızı kalpten dilemez miydi?
TEDAVİ İLE ELDE EDİLENİN KORUNMASI: PEKİŞTİRME
Ortodontik tedaviler bittiğinde, diş dizilimlerindeki
uyum koruma altına alınmaz ise
“az
ya da çok, ama MUTLAKA bozulmaya başlar”. Emek emek
yürütülen bir tedavi sonucunda mutlu olup - bile bile,
göz göre göre kavuşulanı yitirmek çok acıdır.
Braketler ve teller ile elde edilen diş dizilimi;
braketler ve teller çıkartıldıktan sonra 3 şekilde
korunabilir:
1-
Hastanın takıp çıkartabildiği, dişleri kavrayan ince
şeffaf koruyucu plaklar (Essix, Zendura gibi).
2-
Ön dişlerin iç yüzeylerine yapıştırılan pasif teller.
3-
Hastanın takıp çıkartabildiği, tutucu ve rehber çelik
teller ihtiva eden (Hawley gibi) kalın akrilik
protezler.
Kişisel görüşüm; içten yapıştırılan tel tercih
edilmemelidir Çünkü yapışık tel, dişlerin arasına diş
ipi girebilmesine imkan vermeyecektir. Dip ipi
kullanılamazsa, sadece diş fırçası ile diş temizliği
yetersizdir (bu konudaki detaylı makale:
http://www.ergir.com/2016/disi_ipten_almak.htm
adresindedir). İç taraftaki yapışık sistem; diş taşları
ve buna bağlı diş eti iltihapları açısından olumsuz bir
ortam oluşturmaktadır.
Bu
tellerin her kopuşunda tekrar yapıştırılması
gerekmektedir. Dişin mine yüzeyine seyreltik de olsa
tekrar kimyasal ajanlar tatbik edilecektir. Üst çenede,
ön dişlerin arkasına yapıştırılacak telin konumunda
özensiz olunursa, alt dişlere yükseklik yapacak
kalınlık; üst dişlere o kalınlık kadar öne, alt dişlere
de geriye doğru kuvvet uygulayacaktır. Eğer tel iç
kısımdan sadece köpek dişlerine yapıştırılmışsa ve
keseci dişlerin arkasından yapışmadan geçmekteyse;
kesici dişlerin öne doğru bozulmalarına engel
olamayacaktır.
Hawley apareyleri de henüz incecik şeffaf plakların
devrede olmadığı 1970’li, 80’li yılların pekiştirme
tercihidir. Ağızda bu kadar büyük bir kitlenin
taşınmasına şimdiki teknik imkanlarda sadece özel
durumlarda gerek olduğuna inanıyorum (diş eksikliği
gibi).
Pekiştirme tedavilerindeki önerim, kişiye özgü şeffaf
plaklardır:
ŞEFFAF PEKİŞTİRME PLAKLARININ KULLANIMI
0,5
ya da 0,8 mm kalınlığındaki polypropylene ya da
polyvinylchloride plaklar, braket çıkartılınca “hemen; o
gün” ısı + basınçla form verilerek takılmalıdır. 24
saatte bile dişlerde hafif bir bozulma olabilecektir.
Gerçi bir gün önceki dizilim ile alınan ölçüye göre
yapılan plak dişleri hemen yine düzeltecek, ölçü
alındığı andaki düzgün hale getirecektir, ama buna gerek
kalmamalıdır.
Şeffaf plaklar sadece, çiğneme gerektiren bir şey
yenirken çıkartılıp kutusuna konmalı; ardından hemen
takılmalıdır. Ana öğünlerden sonra, pekiştirici plağı
takmadan önce mutlaka dişler fırçalanmalıdır. Bu ağız
hijyeni için gerektiği kadar, dişlerin üzerinde plağın
tam oturmasına engel olacak bir parçacık kalmaması
açısından da önemlidir.
Plak hiçbir zaman çok sıcak su altında yıkanmamalıdır.
Yüksek ısı plağın şeklini değiştirebileceğinden, formu
bozulmuş plak da dişleri o bozulmuş forma
zorlayacağından, oda sıcaklığındaki suda yıkanmalı &
fırçalanmalıdır. Mekanik temizlik yeterlidir; diş
macununu önermiyorum; çünkü macunların az da olsa
aşındırıcı özelliği olduğundan, saydam plağın
matlaşmasına neden olabilir.
Çiğnemeden yapılan yani değirmen gibi öğütmenin olmadığı
herhangi bir sıvı alımında plaklar çıkartılmamalı,
dişlerin üzerindeki koruyuculuğuna devam etmelidir.
Plaklar ağızdayken sıcak içecekler de serbesttir. Çünkü
sıvının sıcaklığı zaten ağız dokusunu zedelemiyorsa,
plağı hiç etkilemeyecektir. Kaldı ki eğer yüksek ısı
gereksiz bir şekilde tolere edilebilseydi bile, plak
dişlerin üzerinde, yani kalıbında olduğu için formu
bozulmayacak, olan yumuşak dokulara olacaktır.
YIPRANMA
Pırıl pırıl, yepyeni plaklar daha takıldıkları gün bile
sivri diş uçları ile delinebilecektir. Bu normaldir ve
süzgeç gibi delikler oluşsa bile dizilimi tam kavradıkça
koruyuculuğa olumsuz bir etkisi mevcut değildir. Ancak
plak çatlarsa ya da yırtılırsa HEMEN yenisi ile
değiştirilmelidir, çünkü bütünlüğü bozulmuş bir plak diş
dizilimindeki bütünlüğü de kavrayamayacak -
koruyamayacaktır.
KONUŞMA
Pekiştirme plakları “sadece takıldıkları gün” konuşmayı
olumsuz etkileyebilecek ama bir gün sonra alışılıp bu
sorun bitecektir. İlk günlerde tükürük salgısında da
geçici bir artma gözlenebilir.
ESTETİK
Şeffaf pekiştirme plakları günlük hayatta kolaylıkla
fark edilmemektedir. Hatta düğününde, gelinliğiyle
şeffaf plağını da takan bir hastamın ifadesiyle, dişler
çekilen fotoğraflarda daha parlak gözükebilmektedir.
Diş
gıcırdatma alışkanlığı olan bireyler, pekiştirme
plaklarını kullanırken, bir yandan çene kaslarındaki
spazma karşı da fayda görebilir.
KAYBOLMA & KIRILMA
Şeffaf plağın kırılması bir hasta kusuru değildir, plak
hemen seve seve yenilenir;
ama
kaybolması dikkat ve özen meselesidir. Yemek yerken
çıkartılan plak mutlaka ortodontistin vereceği özel
kutusuna konmalıdır. Bir peçeteye sarılıp, masaya konan
plak; er ya da geç kaybolmaya mahkumdur. Banyoda değil
ama, denize ya da havuza girerken de plak kutusuna
konmalıdır.
Pekiştirme plağı ağızdayken, bir şey yenmeyeceği gibi
sakız da çiğnenmemelidir. Zaten ilk çiğnemedeki
yapışmalardan sonra plak kullanan bir daha
denemeyecektir.
SÜRELER
0-3
AY: Ortodontik tedavi kısa sürmüş olsa bile, pekiştirme
plağı, tedavi bitiminden sonraki ilk 3 ay öğütme
dışındaki gece gündüz disiplinli bir şekilde sürekli
takılmalıdır.
3-6
AY: Sadece geceleri takılıp, gündüzleri ağız boş
kalabilmektedir.
ANCAK BU SÜRELER KİŞİDEN KİŞİYE BOZULMA POTANSİYELİNE
GÖRE KISALMAZ, AMA UZAYABİLİR.
Yani 3. ayın sonunda
tümünden sadece gece kullanımına geçildiğinde ertesi
gece plak hafif zorlanarak oturuyor ise, kullanım
süresini azaltmaktan vazgeçilip 1 ay daha tüm gün
takmaya devam edilmelidir. 4. ayın sonundaki denemede,
ertesi gece hala zorlanma oluyorsa, tüm günlük süre –
zorlanma olmayıncaya kadar – devam etmelidir.
6-9 AY: Daha
önce bir sorun olmamışsa bu dilimde 2 gecede bir
takılabilmektedir.
2.
gece takılırken zorlanma oluyorsa, her gece takmaya
devam edilmelidir.
9-12 AY: Bu
normal olarak hafta da 1, ya da duruma göre 2 geceye
geçilen süreçtir.
İLK 2 SENE:
Tavsiyem odur ki, ertesi sene haftada 1,
2.
sene ayda 2 gece pekiştirici aparey takılmalıdır.
3. senede
hala hafif bozulma oluyorsa (nadiren olabilir); bu
durumda kişisel fikrim ve tercihim: Bu uzun ve
disiplinli sürecin sonundaki kaçınılamayan – önlenemeyen
hafif bozulma, ömür boyu plaklarla yaşamaktan daha
iyidir.
Hayat boyu pekiştirici sabit uygulamalar da vardır; ama
mesleki süzgecim bu sorun potansiyelini tavsiye
edememektedir.
SİRKE: Uzun
süre kullanılan pekiştirme plaklarında zamanla sararma
ve koku olabilmektedir. Bu plaklar ara sıra
sulandırılmış organik elma sirkesinde yarım saat
bekletilmesi ardından iyice durulanması neticesinde eski
temiz görüntüsünü kazanabilmektedir.
Tedavi bitimindeki ölçüye göre yapılan ilk plak yıpransa
bile; belli bir süre sonra yeni ölçü alınarak yapılan
yeni plaktan daha iyidir.
İlerleyen zamanda ağızda bir restorasyon yapılırsa, ilk
plak oturmayabileceğinden, yeni plak yapılması
kaçınılmazdır.
Dişetlerinin ödemli bittiği vakalarda, teller çıktıktan,
dişetleri de sağlığına kavuştuktan sonra yeni plak
yapılması uygun olabilir.
Plak sınırları dişetinden uzak kalırsa, dişeti sağlığı
için daha iyidir ancak sınırı çizgi olarak belli
olacağından sınırların gülme hattının üzerinde kalacak
şekildeki kesim genel tercihtir.
Uygulanan pekiştirme plakları çok kolay takılıp
çıkartılabilir. Aşırı gevşeklik durumunda, plak çok
hafif ısıtılıp hassas bir şekillendirme ile tutuculuğu
arttırılabilmektedir. Bunu elbette hastanın değil,
ortodontistin yapması gerekmektedir.
ÖZETLE
KİMİ OLGUDA AZ – KİMİ OLGUDA ÇOK OLUR;
AMA
PEKİŞTİRME OLMAZSA, EMEK EMEK ELDE EDİLEN SONUÇTAN
MUTLAKA GERİ DÖNÜŞ OLUR.
Ortodonti tıpta bir multidisiplindir; sadece bir
diş-çene sistemi mühendisliği değildir -
Güzel Sanatlar’dan, Psikoloji’ye, gökkuşağı gibi bir
yelpazedir.
Ortodontik tedavi olmak isteyenler de sadece “hasta”
değil,
bu
sürecin seyrini belirleyen “2. ortodontist”tir;
başarı, mutluluk daima bilgili ve ilgili tüm ekibindir…
dr.
yalçın ergir - ortodonti uzmanı
25
ekim 2016 - ankara
http://www.ergir.com/ortodonti.htm
**
** **
Pekiştirme tedavilerinde sık sorulan soru:
-
20 yaş dişleri sürerken dizilimi bozar mı; çektirmeli
miyim?
http://www.ergir.com/2014/muvekkilim_20_yas_disi.htm
|