ÇANAKKALE, GALİÇYA CEPHESİ’NE GİDEN BEYPAZARLI ASKERLER

& YAŞAYAN SON TANIK: YALNIZ AĞAÇ…

 

1914:

1. Dünya Savaşı. Çanakkale Cephesi’ne ardından Galiçya Cephesi’ne Beypazarı’ndan celp alan askerler, yürüye yürüye Malıköy Tren İstasyonu’na gitmektedirler.

 

Beypazarı’ndan başlayan uzun yürüyüş: Dibecik, Akkaya, Uğurçayırı, Ayaş, Sarıoba üzerinden Malıköy'de bekleyen katarlarda sonlanmaktadır.

 

10. kilometrede, Yörükoğulları’ndan 19 yaşındaki asker Şükrü’nün (Torun) dikkatini, sol tarafındaki tepede tek başına duran bir ağaç çeker.

 

Sonra trene bir biner Malıköy’den –

cepheden cepheye savaşlardan sonra, evine tam 9 sene sonra geri döner.

 

***

 

1935:

Dönemin Beypazarı Belediye Başkanı Şükrü Torun, çocuklarıyla Ankara’daki 23 Nisan kutlamalarına gitmektedir.

 

5 saat sürecek yolculuğun 10. kilometresinde, 6 yaşındaki oğlu Ethem Torun’un dikkatini, sol tarafındaki tepede tek başına duran bir ağaç çeker ve sorar babasına:

 

- Bu ağacı kim dikmiş?

 

Şükrü Torun da 1914’de cepheye giderken de ağacın orada olduğunu anlatır oğlu Ethem’e.

 

***

 

2004:

Ethem Torun da bunu yazar: “Bilinen ve Bilinmeyen Yönleriyle Beypazarı” kitabında.

 

***

 

2016:

Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişi Tunay Alkan, Beypazarı’nda teftiştedir ve bu kitap dikkatini çeker. Tepedeki Yalnız Ağaç ile ilgili satırları okuyunca, bu Menengiç Ağacı ile ilgili pek çok yayın yapmış Düş Hekimi Yalçın Ergir’e haber verir: http://www.ergir.com/yalniz_agac.htm

 

Yalçın Ergir de ertesi gün (daha önce ağacın yalnızlığına son vermek için yanına Akasya Gelin diktiği) dostu Mehmet Ertüzün’le birlikte düşer yollara –

 

 

Çanakkale, Galiçya, İstiklal Savaşı şehit ve gazilerine tanık olmuş,

onları cephelere uğurlamış anıt ağacı öpüp kucaklamaya…

 

** ** **

 

“YÜZ YILLIK YALNIZLIK” bir Marquez romanı ismi olmayabilir sadece; ötesi de olabilir.

Yalnız Ağaç’ın 1914’e kadar giden öyküsünü biliyoruz artık;

ya daha öncesi???

 

Belki her dalı, ayrı bir öykü anlatıyordur tepedeki rüzgarlara;

dibine gidip hayranlıkla oturanlara.

 

 

Büyük Sahra Çölü’ndeki Yalnız Akasya Ağacı’nın, Nijer Ulusal Müzesi’nde sonlanan öyküsünü daha önce yazmıştım: http://www.ergir.com/yalniz_agac_1.htm

 

** ** **

 

Orada bir ağaç var yakında; Beypazarı’nda.

 

Gövdesi müzede duran değil -

bir asır önce şehitleri, gazileri uğurlamış;

canıyla, kökleri, gövdesi ve dallarıyla,

bir tepede tek başına duran o ağaç,

bizim tanık ağacımız, anıt ağacımızdır.

 

Saygıyla, aşkla, nesilden nesile korunmalıdır…

 

düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com

 

 

Şükrü – Ethem – Ali; TORUN Ailesine,

bilgilendiren, kitapları bulup armağan eden Tunay Alkan’a*

ve kök insan Mehmet Ertüzün’e teşekkürlerimle…

 

* Beypazarı’nda ağırlanıp; kitap armağanlarımızı alırken…

 

düş hekimi belgeselleri:

http://www.ergir.com/belgeseller.htm