Bir insanlık masalı...
(her safhası garip)
Bir varmış bir yokmuş; çok güzel
bir ülkede, bir düş hekimi sokakta cüzdanını düşürmüş.
İçinde bir tomar anahtar, 340 lira
buruşuk para, otobüs kartı, bozuk para ve icat bir diş
temizleme aleti varmış.
Çok üzülmüş düş hekimi; hem
aptallığına kızmış, hem de çok uğraştıracak: “Kilitleri
değiştirmek gerekir mi?” sorularına dalmış. Yeni bir
otobüs kartı için tekrar uzuun sıralara gireceğini de
düşünüp canı sıkılmış.
Aradan günler geçmiş; “evvel zaman
içinde” değil – “bu sabah”, düş hekiminin sevgili
asistanı Şaziye Parlak sormuş:
- Cüzdandan haber var mı?
- Yok :((
Tam; ama “TAM O SIRADA” telefon
çalmış.
Telefonda; günler önce, sokakta
yerlere, otomobil altlarına bakarak kayıp cüzdanını
arayan düş hekimine: “ne aradığını?” soran, sokağın
karşısındaki Aldino Otel’de görevli Ömer Altundağ
varmış:
- Yalçın Abi; bir gelebilir
misiniz?
Ömer’in yanında, aynı sokakta
apartman görevlisi olan ve “günlerdir sokakta herkese
sora sora”, bulduğu cüzdanın sahibini arayan Veysel Bici
varmış.
Bir ekonomi dergisi: “Türkiye’nin
Gönlü En Zenginleri” sıralaması da yaparsa, mutlaka yer
alması gereken sevgili Veysel Bici; kısa bir
sorgulamadan sonra, edebildiğine çok mutlu olarak
cüzdanı sahibine teslim etmiş.
Bir yerde okusa, zor inanacaklarını
yaşayan düş hekimi;
sadece kendisine değil, başkasına
yapılan iyiliklere karşı da çok duyarlıymış.
Sonra temiz kalpler bir fotoğraf
çektirip, koşa koşa - emek emek yürüdükleri yollarına
gitmiş.
Bir insanlık, bir ülke masalı da
burada bit-
MEMİŞ;
sonsuza dek de hiiç
bitmeyecekmiş...
düş hekimi yalçın ergir
http://www.ergir.com
|