Uzun süreden beri ilk defa bir tenis turnuvasına
girebilecek zamanı buldum:
Ted Ankara Koleji Mezunları Derneği Tenis Turnuvası.
Yaş kategorileri yok bu turnuvada;
A klasmanı oyuncuları, B ve C klasmanı oyuncuları olarak
düzenleniyor maçlar. Yani aynı klasmanda, 18
ve 88 yaşındaki iki oyuncu eşleşebilir.
A klasmanına alınmış bir oyuncu
canını dişine takmak zorunda. Çünkü herkes fişek gibi
tenis oynuyor ve antrenman eksikliğin varsa maçtan
sonraki gece yorgunluktan yatakta dönemiyorsun.
Eğer maçlarını kazanarak üst
turlara çıkıyorsan, daha kolunun ağrısı geçmeden kendini
öteki kıran kırana maçta buluyorsun.
Valla; 3 saat süren kanlı maçlar
sonucunda belki talihim de yaver giderek çok iyi raketleri yenebildim ve şu anda çeyrek final maçımı
bekliyorum.
Rakibim turnuvanın favorisi süper
tenisçi bir genç; ama "nasılsa yenileceğim..." denmez ki bu
işlerde; karşına Rafael Nadal çıksa: "belki
de yenebilirim..." diye çıkacaksın korta.
Ben de bir "düş" hekimi olarak
şimdi hazırlanıyorum pazartesi akşamki maça -
sonuç ne olursa, son servise kadar canımı dişime
takmaya...
(hep aynı hayallerle; ama hep
aynı...)
düş hekimi yalçın ergir 20 mayıs
sabahı - ankara
http://www.ergir.com
|