3 Nisan;

Hoca Bey’in, yani Prof. İhsan Doğramacı’nın 92. yaş günüydü. Kendisine Case Western Reserve Üniversitesi Onursal Doktorası verilecekti.

 

Bilkent Üniversitesi’nde görkemli bir tören, ardından da bir yemek vardı 

ve takım elbise giymem gerekiyordu.

 

Geçen sene pötikare ceket giymiştim, ama takım elbise yıllardır giymemiştim. Takım elbisem muayenehanedeydi – içeri kapandım;

önce sinekkaydı bir tıraş, ardından da elbisemi ve yakası sararmış beyaz gömleğimi giydim.

 

Ceketin cebinden 6 milyon lira çıkmıştı, çünkü son giydiğimde paradan henüz 6 sıfır atılmamıştı.

 

 

Ve dışarı çıktım;

yardımcım Eda’nın gözleri fal taşı gibi açılmıştı,

"Ağır Abi" olmuştum:

 

 

 

Artık, kürsüde:

- I’m not 92 years old; but I’m 92 years young…

 

masada da bana gülerek:

- Sen beni meşhur ettin…

 

diyen Hoca Bey’in yemeğine sokak kedisi olarak değil,

kül kedisi olarak gidebilirdim...

 

(not: fotoğraf çekilirken ayağımda trekking botları var;

ciddi ayakkabı için eve gitmem gerekiyor.)

 

PANOYA DÖNÜŞ

 

düş hekimi yalçın ergir      http://www.ergir.com