ASTERIX ANKARA'DA

*

Keltler'in, Galliler'in, Galyalılar'ın,

yani Ankara'ya kadar gelmiş Galatlar'ın,

yani Kazan İlçesi'nin eski sakinlerinin,

yani az ötemizdeki Asteriks'lerin, Hopdediks'lerin, Hokus Pokus'ların izindeydik.

René Goscinny ve Albert Uderzo'nun çizgi roman kahramanı küçük dev Galyalı savaşcı Asterix'i bilirsiniz.

Milattan önce ellili yıllarda bütün Galya, Sezar'ın Romalıları tarafından işgal edildiğinde, bir küçük köy hala direnmekteydi. Panoramix'in sihirli iksiriyle, köylüler yenilmez olmuş; şişko Obelix ile Romalılara karşı savaşan Astrerix, devegücü tazıhızı şerbetiyle efsunlanıp, insanüstü bir güce ulaşmıştı. Zaten otuz üç sayıyı bulan çizgi roman efsanesi, Romalıların bu sihirli formülü elde etmek için Panoramix'i ele geçirmesiyle başlıyordu.

Astrerix otuz üç sayı boyunca Roma'dan, Lutetia'ya (Paris), Goth'ların diyarı Germanya'dan, Kleopatra'nın İskenderiye'sine, Britanya'nın Londinium'undan, Kuzey Afrika'nın Kartaca'sına, İspanya'dan, Atina'ya, Selanik'ten, Byzantium'a, İsviçre'den, Korsika'ya, Kudüs'ten, Antakya'ya kadar nerelere gitmemişti ki?

Buralara giden Galli, Ankara'daki akrabaları Galatlar'a hiç gelmez miydi?

** ** **

Bilge Mehmet Ertüzün, http://www.ergir.com/ertuzunun_mektubu.htm adresindeki mektubunda, Ankara'nın Kazan ile Kınık ilçeleri arasındaki Asarkaya Mevkii'ndeki Galatlar'dan kalma antik yerleşim yeri ve kayalıklardaki Gırtlak Deliği mağarasından bahsetmişti.

Galatlar, bir zamanlar Orta-Batı Avrupa'ya egemen olan Keltler'in doğuya yayılıp - milattan önce üçüncü yüzyılda, Büyük İskender'in ölümünden sonra Küçük Asya'ya geçen kavmidir.

Ankara'ya Ankyra ismini verişlerinden, Gelibolu'ya (Gallipoli), Galata'dan, Galatasaray'a kadar Galatlar'ın çok izleri süregelmektedir günümüzde.

M.Ö. 30 senesinde, Triumvir Sezar'ın yerine geçen Octavian (İmparator Augustus) döneminde, Mısır'da 7. Kleopatra'nın ölümüyle bir dönem kapanırken,

M.Ö. 25 senesinde de, Küçük Asya'da Galatia Kralı Amyntas'ın ölmesi ile Galatia da bir Roma eyaletine dönüşecek,

Galyalılar'ın o çok korktukları "yarın" gelecek,

yani gökyüzünü kafalarına çökecekti.

Bu savaşçı kavmin dibimizde aslanlar gibi kalesi - yani Ankara Kalesi dururken,

iki adım ötemizde de, Büyük İskender'in M.Ö. 333 senesinde Frigya başkenti Polatlı/Gordion'daki efsane kördüğümü kılıcıyla kesip devam ettiği yol güzergahında, kimbilir ne forumlara, ne savaşlara, ne aşklara tanık olmuş, bir Galatia yerleşim yeri kalıntıları durmaktaydı.

Bu kayalara tırmanılacaktı. Milattan önceki sakinler nasıl tırmandılarsa, biz de Gore-Tex botlarımızla öyle tırmanacaktık;

hem daha üç ay önce Everest Ana Kampı'na tırmanmamış mıydım?

Aslında tırmanılabilmesi için iki bin küsur sene önce okullar yaz tatilindeyken o zamanın belediyesince gerekli yol inşaatı yapılmıştı.

Mağara karşımızdaydı; ürpertici Gırtlak Deliği'ne varmıştık

ve basamaklardan aşağıya 2006 - 1906 - 1806... diye sayarak inmeye başlamıştık.

Fenerlerimizin aydınlatmasında serin ve nemli duvarlar boyunca mağaranın derinliklerine indiğimizde, resmi ve bilimsel olduğunu hiç sanmadığımız kazı faaliyetlerinin ardında kalmış moloz ve çuvallarına rastlamıştık.

Mağara adamlarıydık, dışarı çıktığımızda, "2001 Bir Uzay Destanı"ndaki gibi her an bir kemiği silah olarak kullanıp, uzaya fırlatabilirdik.

Bilinmez karanlıklardan, soğuktan, sessizlikten ışığa geri dönmeye başlamıştık.

Buzdolabından çıkışta, kavurucu sıcakta bu sefer tepenin ardına dolanmıştık;

antik kalıntıların az ötesine turuncu kiremitleriyle yeni yerleşim yeri Karalar Köyü görülmekteydi.

Ankarataşı pembe andezit taşları, yapılarda birbirlerine kelebek şeklindeki oyuklarına kurşun dökülerek tutturulmaktaydı. Ama tabii ki kurşunları çoktan çalınmış, kimbilir hangi altın dişliye satılmıştı.

Hani nasıl Van Gölü Canavarı bir kuyruk sallayınca Van'da canavar turizmi patlamıştı,

hani nasıl bizim masalımız "Beyaz Balina Aydın" Gerze kıyılarına varınca, Paul Mc Cartney'inden Rusya'sına kadar bütün dünya Gerze'ye odaklanmıştı,  (öyküsü: http://www.ergir.com/beyaz_balina_aydin_sunum.htm )

hani Noel Baba Demre'deydi,

bunun lamı cimi yoktu;

Asterix de Ankara'daydı.

Bir yol genişletme çalışmasına harcanan emek harcanmalı,

bilimsel ve koruma altında bir kazı yapılıp bu Galat yerleşim yeri ortaya çıkarılmalı,

Asterix okuyan çocuklarımıza bir kültür mirası bırakılmalıydı.

Panoramix'in sihirli şerbeti, yoksul Kazanlılar'ı Romalılar'dan koruyacaktı.

** ** **

Dönme vakti gelip çatmıştı;

Beatles'ın:

beni burada uzun, çok uzun zaman önce bıraktın;

beni burada bekletme, beni kapına götür...

dercesine uzun, kıvrılan yolu - "The Long and Winding Road"u - tam karşımızdaydı.

Bir zamanlar Tetis Denizi olan bu topraklarda yol alınacak,

Ankyra'ya varılacak,

tak - tak - tak

cennetin kapıları çalınacaktı...

düş hekimi yalçın ergir   http://www.ergir.com

Müzik : The Celts (Keltler) / Enya

Son Anadolu Panteri belgeseli: http://www.ergir.com/son_anadolu_panteri.htm

Diğer Düş Hekimi belgeselleri: http://www.ergir.com/belgeseller.htm