fonda çalan: bind al chalabia / omar bashir
(ActiveX denetimlerinin çalışmasına izin vermeniz gerekebilir)
o kamyonun kasasında olabilmek
1950’ler, 1960’lar dünyaya gelinebilecek en torpilli yıllardır.
Hele bu ülkede, hele Ankara’da dünyaya gelenler, gerçek dostluklarla, basit ama gerçek oyunlarla çocukluğunu çocuk gibi geçirenler daha da şanslılardır.
Biz bir iş yaptık; ne yapabileceğimizi bilmeden kolları sıvadık.
Adı: “evet; sevdik…” olan, o muhteşem masumiyet döneminden, o masmavi okyanustan birkaç damlayı anlatan,
kimisini besteleyip, kimisine de söz yazarak, o zamanların Yeşilçam filmi gibi bir “Müzikli Sunum” hazırladık
ve Atlantis gibi kaybolmuş bir dünyaya, büyüklerin içindeki sonsuz saklambaçta, çook uzaklara saklanmış o çocuğa ulaştık.
Bu sunum aşağıdan sokağa çağıran bir parolalı ıslıktır.
O kamyonun kasasında bekliyoruz; mandalina kabukları ceplerimizde.
Yıllar geçse de, acıları bilsek de, hep aynı sevgiyle...
leyla çolakoğlu – soprano düş hekimi yalçın ergir – yazar
|