fondaki gitar: düş hekimi
... ve mezun olunur; çürük dirsekler, yorgun yüreklerle biter “Tüm Bir Yaşam” kitabının ilk cildi.
2. cilt, bir kitap değil, boş bir defterdir aslında; “doldur işte” diye bir kurşun kalem ile birlikte verilmiştir sana, o test maratonunun, o testere üzerindeki amansız koşunun ardında.
Kendi el yazınla bir şeyler yazmayı bilemezsin deftere; ya hep yanıt kutucukları işaretlemişsindir a’dan, e’ye, ya da kopyalayıp yapıştırıvermişsindir daha önce.
Hep F1 tuşu ararken o çizgisiz defterinde, başkaları çoktan doldurmaktadır sessizce.
Neler neler yazar; neler neler dilenir okul yıllıklarında?
Elimde bir yıllık var; 30 sene olmuş basılalı; karıştırıyorum “düş hekimi – 1” kitabında da yer almış sayfalarını:
** ** **
YAŞADIKÇA
Yaşamımızın ikinci cildinin başlangıç aşamasında, bizi yansıtan şu sayfada, “işte efendim, şu sınıfta yaptığımız bir çılgınlık” yerine, bu eğitim süreci içerisinde edindiklerimizin ve beklentilerimizin bir kesitini almayı yeğledim.
Bize sunulan “tüm bir yaşam” kitabının ikinci. cildi; her sayfası baştan sona bilinen, klasik, tek düze, okumak ve uygulamak ile yükümlü olduğumuz birinci cilt gibi değil de, her sayfasını heyecanla çevirdiğimiz, kendimize özgü bir ürün olmalı herhalde.
Eşiğinde olduğumuz yeni yaşamda, kimimiz ihtisas ile, kimimiz serbest diş hekimliği, kimimiz de bambaşka işlerle uğraşmak üzere.
Yeni yaşamımızda ortak yanımız; tüm durakları, hatta son durağı çok iyi belli, gidişi raylara hapsolmuş bir banliyö treni gibi olmayan, evrimleşen her yeni kavrama ve olguya açık bir yaşam biçimi olmalı.
Şu da asıl olmalı ki, diş hekimliği ayrılmaz bir parçamız olacağı kadar (“varoluşculuk” u da göz önünde bulundurarak), paradental beklentilerimizi, uğraşı ve zevklerimizi de yitirmemeliyiz.
Zaten inanıyorum ki, hiçbirimiz “yaşam”, “doğa” ve “tüm insanlar”la ortak platformumuzu salt “diş hekimliği” düzeyinde tutacak yapıda değiliz.
Seksen beş yaşında, malign carsinosarkom’lu gövdemiz kıvranarak da olsa doğrulup, Patagonya Dental Journal'i karıştırabilmeli, hatta aynı heyecanla, o paha biçilmez ilaçları alırken bile, örneğin bir gitar çalmayı öğrenebilmek için çok geç kalmadığımızı hissedebilmeliyiz.
Akkiz “diş hekimliği” sıfatımızla, konjenital “insanlık” sıfatımızı çok hassas özdeştirebilmeliyiz.
“Yollarımız burada ayrılıyor” şarkısının hüznünü, üç buçuk milyar insanla “yollarımız burada birleşiyor” olarak umuda çevirip, yaşamdan çok umut ve heyecan duyduğumuz bu yaşta, bir “yıllık”a bu kadar soyut kavramlarla cambazlık yaparken, bir milyon yaşında da, eğer bir “ömürlük” yazarsak, “yaşadım!” diyebilmeliyiz.
Tüm dostlarıma sıkı sıkı doldurulacak bir boş yaşam defteri, bir tükenmez kalem ve nüfus kağıdından bağımsız, kronik bir gençlik dilerim...
Yalçın Ergir
1980 Hacettepe Üniversitesi - Diş Hekimliği Fakültesi / Mezuniyet Yıllığı
** ** **
2010 Hacettepe Üniversitesi - Diş Hekimliği Fakültesi / Öğrenci Çalıştayı
Birinci sınıftan, beşinci sınıfa kadar tüm fakülte öğrencileri, üniversitenin M Salonu’nda toplanıp, eski bir mezunu, bir düş hekimini, “bir ortodontistin düş yolculuğu”nu dinleyecekler, güzel Haziran’ın 11’inci gününde, saat 11:00’de.
Bu, yılın son dersi olacak belki de.
Ne yazmaları değil, nasıl yazılabileceği anlatılacak kendilerine, o tek kullanımlık, silgisiz ömürlerinde; paylarına boş bir defter değil, dolu bir kitap düşecek olsa bile.
Farklı bir ders olacağını söyleyebiliriz; sadece diş hekimliği öğrencileri için değil, her yaştan yaşam öğrencisi gelebilecek - siz de katılmak ister misiniz?
Bir milyon yaşında, “yaşadım!” diyebilmeniz dileğiyle...
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com - http://www.ergir.com/ortodonti.htm
KONFERANSTAN NOTLAR VE GÖRSELLER: http://www.ergir.com/2010/hacettepede.htm
|