hep birliktelikten, yalnızlığa geçilmemiş miydi?

ayrı ayrı evlere, ayrı ayrı odalara,

oradan da şifreli ekranlara dağılmamış mıydık?

 

bir şarkıyı topluca kol kola, haykıra haykıra,

alkışlaya alkışlaya söyleyebilmek,

bir başka bin yıla ait değil miydi?

 

peki;

ya bu neydi?

 

 

 

Mahallenin Koca Çocukları Korosu'nun

aşağıdaki Media Player ile dinlenebilmesi için

ActiveX Kontrollerine izin verilmesi gerekebilir:

(ağlamak serbesttir ve hiç de ayıp değildir)

 

ya da sağ tuş tıklanıp:

http://www.ergir.com/mahallenin_koca_cocuklari_korosu_evet_sevdik_muzikli_sunum_finali.mp3

adresinden indirerek.

 

 

 

yine; "hep birlikte"

 

MAHALLENİN KOCA ÇOCUKLARI KOROSU - 2009

("evet; sevdik..." Müzikli Sunum finali)

 

 

Biz ne yaptık bilmeden??

 

18 Aralık 2009 Cuma akşamı;

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin 850 kişilik Kemal Kurdaş Salonu'nda,

sevgili Leyla Çolakoğlu ile birlikte 2. defa "evet; sevdik..." Müzikli Sunum'umuzu sahneliyoruz.

 

Salon bir zamanların Mahalle Çocukları'yla dolu.

 

1950'lerde, 1960'larda doğmanın talihini ve o masumiyet yıllarını,

siyah beyaz bir Yeşilçam filmi diliyle anlatıyor - kimisi kendi bestemiz, şarkılarımızı söyleyip çalıyoruz.

 

Hiç bilmiyoruz;

o koltuklarda kim bilir o haftayı hangi çekişmelerle geçirmişlerin duygularının nasıl yavaş yavaş tırmandığını.

 

Hiç bilmiyoruz;

sahnede söyleyip oynuyoruz, karşımızdaki çoğu ak saçlının gözlerine nasıl özlemle yaşların dolmaya başladığını.

 

Ve "evet; sevdik..." şarkımızla birlikte, Müzikli Sunum'umuzu bitiriyoruz.

 

** ** **

 

Biz ne yapmışıııız??

 

O soğuk kış gecesinde, şehrin sapa sayılabilecek yerindeki bir salonu,

bir zamanların birbirini tanımayan onca Mahalle Çocuğu ile dolmuş

ve yüreklerin birleşmesinden bir "Mahallenin Koca Çocukları Korosu" olmuş.

 

Sadece tek yürek olmak mı? Sahneden, sanki o an bütün küçük hesaplardan arınmış,

bir zamanlar sevdikleriyle gittikleri, o hiç bitmeyeceğini sandıkları bir açık hava sinemasına geri dönmüş,

bağıra bağıra Kırlara Doğru'yu söyleyip, ıslıklaya ıslıklaya alkışlayışlarını izliyoruz.

 

 

 

 

 

 

Aslında bir zamanlar, bu ülkenin en masum yıllarında, yani biz "en biz" gibiyken,

at arabalı sokaklarda, henüz üzerine beton kuleler dikilmemiş bahçe duvarı üstlerinde,

güzelim Mahalle'lerimizde başlamıştı şarkımız.

 

13 Ekim 2009'da Ankara Üniversitesi Farabi Salonu'nda "hep birlikte" devam etmiştik:

http://www.ergir.com/hemde_cok_sevdik_20091020_ek.htm

 

Ziya Aydıntan öğretmenimizin "Kırlara Doğru" şarkısını söylemeye,

daha sonra 18 Aralık 2009'da coşkulu bir koroya dönüşmüştük.

 

Ve "MAHALLENİN KOCA ÇOCUKLARI KOROSU"nun,

şu anda nereye gittiğini hiç birimiz kestiremiyoruz.

 

Ama umurumuzda değil, bir planımız da yok;

"evet; sevdik..."i bir daha nerede sunacağımızı,

şarkımızı bir daha nerede söyleyeceğimizi bilmiyoruz.

 

Tek bildiğimiz "yolculuk var",

bekler bizi öteki arkadaşlar.

 

Bu ümit saklambacında saçlarımıza ak düşse de,

nereye saklanırsa saklansın,

sevgi'yi aramaya,

hep birlikte devam ediyoruz...

 

 

Soprano Leyla Çolakoğlu & Düş Hekimi Yalçın Ergir

http://www.ergir.com

http://www.ergir.com/hosgeldin_masumiyet_2009.htm

 

 

Bize güvenip bu koca salonu bize açan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Baş Danışmanı Lale Özgenel'e,

 bütün izleyicilere bu birlikteliğin anısı olarak yaptırdığı "evet; sevdik..." yazılı tişörtleri armağan eden

ve fotoğrafların büyük kısmını çeken "Öykücü" Can Özoğuz'a,  diğer fotoğrafçı Mahalle Çocukları:

Reyyan Ayfer, Sabahattin ve Gül Sürmen, Cem Güngör, Uğur Başerdem, Timur Özkan ve Zeynep Yazıcı'ya

gümüş dere boyunca, soğuk pınar suyunca

teşekkürlerimizle...

 

 

evet; sevdik...  MÜZİKLİ SUNUM / ODTÜ FOTOĞRAFLARI:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(büyütmek için fotoğrafların üzerine tıklanabilir)

bekler bizi arkadaşlar;

 

 

12 aralık 2009

 

 

21 aralık 2009

 

21 aralık 2009

 

 

 

23 aralık 2009

yolculuk var...

 

 

 

SAHNE TOZU'NA DÖNÜŞ