mavi düş
Pul yapıştırıp postaya verilmiş bir zarf ve içinden çıkan (belki de altına çizgili kağıt konularak yazılmış) el yazısı sahici bir mektup, bir de sahici dergi:
“Mavi” – Başmakçı ve Çevre Köyleri Kadını Destekleme Derneği Dergisi.
Bu bozkırın ortasında çıkan dergiyi çok iyi biliyorum;
orada mavi-beyaz bir film çevriliyor ve ben de bu filmin içinde,
kaytan bıyıklı, köstekli saatli Yazar Yalçın Bey rolündeyim.
Küçücük bir ilçede, bisikletine atlayıp oradan oraya koşan birisi var, o rol Esma Eser’in.
Küçücük bir ilçede, bir dükkanın deposunda, kasası başkasından, klavyesi başkasından, monitörü de bir başkasından bulunup 8 Mart’a yetiştirilmiş bir dergi çıkartılıyor;
içinde şiirler, kocaman umutlar.
Ve düzenlenen bir gece;
çalınan gitarlar, Fikret Kızılok, Leman Sam şarkıları, söylenen türküler, yan flüt dinletisi, ortada birbirini kovalayan bebeler, bir köşede yaşlı teyzeler, örgü örenler, paylaşılan ev kekleri.
Masamda, o gece ilk defa takım elbise, ayağına da ilk defa hanımefendi ayakkabıları giymiş sevgili Esma’nın satırlarından dökülenler.
Başmakçı’da, hiçbir şeyin ortasında, bir Emir Kusturika filmi çekiliyor
ve sevgili Esma, seni çok takdir ediyorum;
derginizi köşedeki gazeteciye gidip alabileceğim
ve gazeteciye gururla:
- şu dergi bu hale nasıl geldi bir bilseniz diyeceğim günleri dört gözle bekliyorum.
"MAVİ"li günler;
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com
“masumiyet”in satırlarından: