** asıl yazı daha aşağıda; ama işlerin bir de düş boyutu varsa:

 

 

kurgu – bilim önsözü:

 

ARAMIZDA BİRİ VAR!

 

Sevgili İnci; aramızda biri var!

 

Aramızı iyice açan, sana dokunmamı engelleyen – hatta seni görmemi engelleyen bir yamuk.

 

Bizi bu kadar uzaklaştırdıktan, bütün ilişkileri bozduktan sonra çekilip gitse bile,

ardında kocaman boşluğu kalacak otuz üçüncü çirkin fazlalık.

 

Yıllar önce çekilmiş bir filmde belli olmuştu aramıza gireceği;

o zaman izin verildiği için böyle ayrı yer aldık bu dizide.

 

Hayır İnci; o “Biri” şimdi gidecek

ve biz kocaman mine renkli ceketler giymeyeceğiz kavuşabilmek için.

 

Birbirine yürüyen iki ağaç gibi köklerimizle yaklaşacağız birbirimize;

sadece biz değil, bu dizideki herkes yaklaşacak birbirine

 

ve hep birlikte yiyebilip –

güzel gülebileceğiz,

otuz ikimiz de…

 

Kaya

 

Önsöz’ün sonu

düş hekimi yalçın ergir


 

 

** işin bilim kısmı /

 

MESIODENS TEDAVİSİNDE TERCİHLER

 

 

Gömülü kalmaktan öte, bazı dişler doğumsal olarak hiç oluşmayıp, ağızda hiç yer alamayabilir.

 

Diş eksikliği alt ve üst çeneler 3. azı dişlerinde (20 yaş dişleri), üst çene yan kesici dişte ya da her iki dişte birden alt çene 2. küçük azı dişlerinde daha sık olmak üzere herhangi bir dişte karşımıza çıkabilir.

 

Bu kalıtımsal ağırlıklı bir tablo olup eksikliklerin yol açacağı olumsuzluklar önce ortodontik, gerek kalırsa protetik yöntemlerle önlenmeye çalışılır.

 

Ancak bu bilgilendirme, diş eksikliği değil - diş fazlalığı (süpernumerer diş)(ekstra diş)(hyperdontia) durumlarından: “Mesiodens”de yapılabilecek tercihlerle ilgili.

 

Hyperdontia, kalıtımsal faktörlerle kuşaktan kuşağa taşınabilen, Plio-pleistocene döneminden kalan çene kemiklerinde bile karşımıza çıkabilen bir sayı fazlalığı anomalisi olarak ifade edilebilir. Bu ekstra dişler çenenin herhangi bir bölgesinde görülebilir.

 

Mesiodens de bir hyperdontia olup, üst çenede sağ ve sol ön kesici dişler arasında yer alan süpernumerer (ekstra) diştir.

33. diş

 

Ağızda başka bir diş eksikliği yoksa 33. diştir. Formu dişe benzeyebileceği gibi, atipik bir şekilde de gelişebilir.

 

Kanımca en ideal yaklaşım: erken yaşta fark edilip çekilerek diş diziliminden uzaklaştırılmasıdır.

Böylece sağ ve sol üst ön kesici dişler belki de tel takılmasına gerek kalmayacak şekilde normalde çıkmaları gereken bölgeye yönleneceklerdir.

 

Bir şekilde bir müdahale yapılamaz ve Mesiodens çıktıktan sonra üst ön kesici dişler yanında yer alırlarsa, gerek estetik, gerekse çene kapanışında uyumsuzluk problemleri başlayacaktır.

 

Mesiodens çekilse bile sağındaki ve solundaki ön kesici dişler arasındaki boşluk ortodontik yöntemlerle kapatılmadığı sürece bu problemler çözülmüş olamayacaktır.

 

Meisodens çekildikten sonra komşu dişlerin çaplarının bir ilave ile genişletilerek boşluğun kapatılması yönteminde diş boyutları artık yüzün – diş diziliminin doğal ölçeğine uygun olamayacaktır. Bunun yanı sıra daha önce aradaki ekstra diş yüzünden sağa sola zorlanmış öteki dişler uyumlu bir kapanışa yine gelemeyeceklerdir.

 

 

Doğal Tercihler

 

Yapay bir ilave gerektirmeden, tamamen kendi dişlerinden oluşabilecek kapanış paha biçilmezdir.

 

Ortodontik uygulamalar, ileri yaşlardaki mesiodens olgularında bile protetik yaklaşıma gerek bırakmayacak çözümler sunabilmektedir...

 

dr. yalçın ergir  - ortodonti uzmanı

 

 

https://www.ergir.com/ortodonti.htm