Taxi Driver filminin sonunda sadece küçük fahişe Iris'i kurtarmak için değil, bütün dünyayı pisliklerden temizlemek için binaya dalan Travis katliam yapar. Halbuki ona göre dünyanın en güzel kadını olan Betsy'den nihayet bir randevu koparabildiğinde ilk olarak porno filme götüren de kendisidir.

Manyak, manyak, mannnnyak bir baş yapıttır Martin Scorsese'nin "Taksi Şoförü".
 

Hani ölmeden önce seyredilmesi şart olan 100 film varsa, Taxi Driver bence ilk 10'un içindedir.

Bu filmin monologları arasında hayatıma şekil vermiş felsefeler gizlidir.

Sting'li Police'in, "Roxanne" şarkısındaki Roxanne da bir fahişedir.

Her gece kırmızı ışığını yakıp bedenini geceye teslim etmektedir.

Yıllar sonra bu şarkının tango versiyonu Moulin Rouge filminde karşıma çıkıyordu  -  mahvolmuştum;

Satin'i kurtarmak, artık o kırmızı ışığı açtırmamak, o elbiseyi giydirmemek için yanıp tutuşuyordum.

** ** **

Pigalle'deydim.

Buranın gece, değil aileyle - polis refakatinde bile gelinecek yer olmadığını,

metrodan dışarı çıktığım an sokakların kanununun başlayacağını biliyordum.

İdrar kokan kaldırımlarda yürüyordum.

Bir masumiyet ülkesinin pasaportu göğsümde, elim çakımdaydı;

Pigalle'i geçmeli, Kuzey Afrika üzerinden Blance'a varmalıydım.

Sözüm vardı;

hem hesap kesip  dünü bitirmeli,

hem de un ufak olmak pahasına kırmızı bir değirmenin taşları arasına dalmalı,

Roxanne şarkısındaki gibi:

"...

tanıdığımdan beri sana aşığım

sana ne hissettiğimi söylemeliyim

makyajını sil

seni başkasıyla paylaşamayacağım"

diye haykırmalı,

Mohikan gibi kesilmiş saçlarımla,

gri gözleri, kırmızı ışığın aydınlığından kurtarmalıydım...

düş hekimi yalçın ergir    http://www.ergir.com

El Tango de Roxanne videosu: http://www.ergir.com/20070905utube.htm