(
gün batımında, Ankara’da – bu sevdalı kıyıda )
KITRINI
POLI’NİN MANDALİNA KABUKLARI
yolda
karşılaştığımızda
mandalina
kabukları koyardık gözlerimizin üzerine
artsın
acılara dayanıklılığımız diye...
der Haris Alexiou, hep “Kitrini Poli” sandığım
“Odos Aristetolous” şarkısında
güneşin
her akşam sularına gömüldüğü öbür sevdalı kıyıda
ve
piyanosunun siyah beyaz tuşlarıyla
alır
götürür beni eski bir sokak ortasına
kenarı
tırtıklı, siyah beyaz bir fotoğrafa
yıllar
sonra, ne olmuştur acaba
o
bir zamanlar mandalina kabukları konulan göz kapaklarına
o
sonu mutlaka ayrılıkla bitecek çocukluk
ama
tüm yaşamın tek gerçek aşkına
neler
gösterilmiştir o iki çift göze
artık
neleri görmesi istenmemiştir o iki çift gözün
dinmez
yağmurlar yağarken yanaklara
ve
kim
bir
daha, hangi başka gözün üzerine koymuş
koyabilmek
için yanıp tutuşmuştur
bir
başka mandalinanın kabuklarını
dayanıklılığı
artsın diye acılara
kaç
saniyede
kaç
göz açıp kapayışında geçer uzun seneler
yağmaz
yağmurları beklerken çorak yanaklar
gözlerin
altındaki torbalar
geçmişini
göremezken büyükler
geleceği
mi görür çocuklar
...
yolda
karşılaştığımızda
mandalina
kabukları koyardık gözlerimizin üzerine
artsın
acılara dayanıklılığımız diye...
benim
gozlerim de kapalı
Muammer
Ketencoğlu’nu dinliyorum
lambası
yanmasa da olacak bir odada
dışarıda
eski bir sokak, nisan yağmurları
ucunda sevdalı Ankara kıyısı
cebimde mandalina kabukları...
Bu yazının:
PowerPoint Sunumu:
http://www.ergir.com/Kitrini_Poli.htm
PowerPointPresentation at:
http://www.ergir.com/Kitrini_Poli's_Tangerine_Peels.htm
İngilizcesi:
http://www.ergir.com/saatli/Kitrini_Poli's_Tangerine_Peels.htm