-“Yine de...  Beni Baştan Çıkartıyorsun”    &     “En Baştan”

 

“Still You Turn Me On” ve “From The Beginning” şarkıları bir zamanlar "Emerson Lake & Palmer"dan" dinlediğim iki muhteşem şarkıydı.

 

 

bir melek mi olmak istiyorsun

bir şair mi

 

her şey olabilirsin

Ay'daki adam bile

 

sana bir şey söyleyeyim

bu hiçbir şey ifade etmiyor

 

bir şarkıcı mı olmak istiyorsun

bir şarkı mı

 

bir derginin kapağı mı

 

sana bir şey söyleyeyim

daha yanlış olamazsın

 

yine de...

beni baştan çıkartıyorsun

Do you wanna be an angel
Do you wanna be a star
Do you wanna play some magic
On my guitar
Do you wanna be a poet
Do you wanna be my string
You could be anything

Do you wanna be the lover of another undercover
You could even be the
Man on the moon

Do you wanna be the player
Do you wanna be the string
Let me tell you something
It just don't mean a thing

You see it really doesn't matter
When you're buried in disguise
By the dark glass on your eyes
Though your flesh has crystalliZed
Still...you turn me on

Do you wanna be the pillow
Where I lay my head
Do you wanna be the feathers
Lying IN my bed
Do you wanna be the cover
Of a magazine
Create a scene

Every day a little sadder
A little madder
Someone get me a ladder

Do you wanna be the singer
Do you wanna be the song
Let me tell you something
You just couldn't be more wrong

You see I really have to tell you
That it all gets so intense
From my experience
It just doesn't seem to make sense


Still...you turn me on

 

Asırlar sonra, sırf bunları dinleyebilmek için otomobille çıkılmış bir gece turunda neler çağrıştırıyor bu şarkı isimleri insana.

 

“Yine de... beni baştan çıkartıyorsun”.

 

Araya giren ya da bir türlü giremeyen kim bilir ne olayların, ne yılların ardından,

kim bilir mavi kazaklı fotoğraftan ne kadar uzaklara düşmüşken,

belki kel, belki fodulken,

ne kadar daha güzel, duyabilmek

bu sözleri söyleyebilmekten.

 

** ** **

 

“En baştan”.

Bu olamaz mı Lokman Hekim’in formülü, Ceyhan Nehri’ne düşen?

 

Bunu söyleyebilmek, hissedebilmek hücrelerinde

ve başlayabilmek her şeye ama her şeye yeniden,

hem de her ne olmuşsa olmuş,

her nasıl bitmişse bitmişken;

 

hala bir gezgin, bir şair, birisinin en büyük aşkı,

hatta Mars’a gidecek geminin kaptanı olabilecekken.

 

C’est la vie...

 

düş hekimi yalçın ergir  http://www.ergir.com