(fonda çalan: gone the rainbow / peter, paul & mary - http://www.ergir.com/hayat_sozlusu.htm yazısının devamıdır) |
Bence hayatın tek gerçeği düşlerdir; şaşmaz matematik formülleri, uzay fiziği bile düşler üzerine inşa edilmiştir.
Ancak görmeye cesaret edilmiş düşler gerçekleşir ve gerçekleşenler paylaşılırsa güzeldir.
En doyulmaz düşler uyurken değil, uyanıkken - yani pedala basarken, uzun yoldan yürürken, sımsıkı sarılırken, ya da yalnız bir ağacın dibine yatıp, pofuduk bulutlara bakarken görülenlerdir.
Herkesin düşleri parmak izi gibi kendisine özeldir; bazen uzun, ince bir patikada sevgi zengini bir dostla, elektrik süpürgesi gibi bir çift kulakla, bazen de ülkenin en iyi liselerinden birisinde zaman fakiri son sınıf öğrencileriyle paylaşılır.
16 Ekim 2008 Perşembe günü Uzman Psikolojik Danışman Fulya Başgül'ün girişimleriyle, TED Ankara Koleji'ne söyleşiye davet edilmiştim. Daha önce uluslararası kongrelerden, üniversite ve liselerden kürsüye oldukça alışıktım; ama bu sefer mezun olduğum okulda konuşma yapacağım için, hayat sözlüsüne kalkmış bir öğrenci gibi heyecanlıydım.
Asistanım sevgili Eda Ayan'la düşmüştük İncek Kampusu yollarına. Kapıda, Yurt Dışı Eğitim Uzmanı Deniz Memişoğlu tarafından sımsıcak karşılanmış ve İlköğretim Okulu'ndaki amfiye götürülmüştük.
Amfideki ön hazırlığı yaparken bir minik öğrenci: - Öğretmenim burada takla mı atacağız?.. diye sormuştu.
Birlikte yemek yiyip, sınıf ziyaretleri yapmıştık.
Ve hazırdım; mezun olduğum yuvaya dönmüş, sonsuza kadar bir öğrenci olarak, diğer 350 öğrenciye ders kitaplarında yazmayan detayları, kimya laboratuarlarında pek yapılmayan deneyleri anlatmaya hazırdım.
2 saate yakın süre, 2 dakika gibi geçmişti; öğretmenler o yaştaki 350 çocuğun bu kadar süre nasıl kopmadan ilgiyle izleyebildikleri gözlemlemiş ve hayret ettiklerini söylemişlerdi.
En başta bilgisayarım arıza yapmıştı, ama sanırım hiç bilgisayar getirmeseymişim de olacaktı; hem arızalar, kesintiler, hayatın ta kendisinin bir parçasıydı.
Şehre dönüyorduk; keşke on, on beş sene sonra yine çağırsalardı, keşke: - Anlat bakalım 2008'den sonrasını... diye sormak için yeniden sözlüye kaldırsalardı...
düş hekimi yalçın ergir http://www.ergir.com
Seçilme ve yerleştirilme köprüsündeki 350 yüreğe, başta Zerrin Koyunpınar, Fulya Başgül, Deniz Memişoğlu, Beyza Öğetürk, Aral Çakın, Tijen İmamoğlu, İpek Yokuş, Bilge Onursal olmak üzere Psikolojik Danışma ve Rehberlik Müdürlüğü çalışanlarına, asistanım Eda Ayan'a ve öğrencilerin ne kadar çok sevdiklerine tanık olduğum lise müdürü Aydın Ünal’a teşekkürlerimle.
"TED ANKARA KOLEJİ" SAYFASINDAN: http://www.tedankara.k12.tr/haberler2/GOSTER.ASP?DOSYA=seminer/43
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|