(fonda çalan motorcycle diaries melodisi için ActiveX denetimlerinin çalışmasına izin vermeniz gerekebilir)

 

 

 

KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ

http://www.dailymotion.com/video/x5n61l_kopruden-onceki-son-cikis-dus-hekim_lifestyle

 

 

 Bir Yaz (düşü) Duşu

 

motor "ciddi" iştir...

Grup halinde gezmenin mutlaka apayrı, güvenli ve paylaşımcı bir keyfi vardır;

 

ama

 

"yalnız bir kovboy"un da bir grupla gidip;

yolun kenarında bir çiçek gördüğünde görüntülemek için yarım saat durup grubu bekletmeye,

ya da bir şelaleye bir an önce kavuşmak, bir an önce serin sularına atlamak için yanıp tutuşurken,

mola vermiş dostlarına: "hadiiiiiii, kalkın artık!..." diye yalvarıp keyiflerini kaçırmaya,

ya da dağın başında "n'oooolur bu gece burada kalalım" diye herkesi zorlamaya, planları bozmaya hakkı yoktur.

 

Bu sayfa benim "tek çeker günlüğüm" olacak; atım Tarpan (motor), Kalender (bisiklet) ya da bağı çözük botlar,

risk göze alınıp, yalnız ya da en fazla iki kişiyle gidilmiş yolları anlatacak.

 

düş hekimi yalçın ergir

 

2010

 

MOTORBIKE

 

Sonsuza Dek

 

2009

 

Yağmura Doğru

 

Bir Yalnız Ağaç Klasiği

 

2008

 

Bir İç Yolculuğu

 

Bir Tatil Daha Var

 

22 Mayıs - Jeffrey; Barış İçin Sürüş

 

2007

 

Kutup Yolcuları  (YouTube / 18 Aralık 2005'den)

 

9 Eylül - Motosikletlerle Yalnız Ağaç'a

 

15 Ağustos - Motosiklet Kazası

 

13 Ağustos - Yolda(i)ki Kişi

 

22 Temmuz - Bir Yaz Duşu

 

03 Temmuz - Büyük Firar

 

16 Mayıs - Web Fotoroman

 

14 Mayıs - Bir Köy daveti

 

27 Nisan - Perşembe Pazarı

 

12 Nisan - Özlem

 

2006

 

17 Aralık - Motorlu Misafir

 

22 Kasım; bir "Yavaş Tren"

 

19 Kasım; yarışlarda bir gün

 

25 Ekim; Kalender'le Yalnız Ağaç'a

 

20 Mayıs; Ankara'nın tüm yolları Anıtkabir'e çıkarken

 

24  Ocak; eksi 7 derecede / diz boyu karda

 

2005

31 Aralık; Tarpan'la hesap kesmeye

 

04 Aralık; Ballıpınar çamurlarında

 

20 Eylül; Tarpan'la Yalnız Ağaç'a

 

01 Eylül; Tarpan'la Kirmir Çayı

 

23 Ağustos; Tarpan'la İpek Yolu'nda

 

14 Ağustos; bağı çözük botlara Jübile

 

2 Ağustos; Kalender'le Polatlı'ya

 

20 Temmuz; Tarpan'la Bala'nın Kesikköprü'sünden, Avanos'a

 

8-10 Temmuz; Tarpan'la Rıfat Ilgaz Sarıyazma Kültür ve Sanat Festivali  (Cide/ Kastamonu)

 

27 Haziran; Tarpan'la şehrin öbür ucuna

 

24 Haziran; Tarpan'la Ankara'daki bulguru bırakıp, Mengen'e pilava gitmek

 

(ipek yolu'nda)

 

 

 

 

 

 

GÖLGE BİLİR

 

 

 

 

 

 

Bazı Düşlerden Asla Vazgeçilmez

 

 

 

 

 

 

 

 

video:

http://www.ergir.com/kutup_yolculari.wmv

 

 

 

tek çeker günlüğü

Niye bilmiyorum; ben bu “Motosiklet Günlüğü” filminden ve müziklerinden çok etkilendim,

bu serseri yolculuğa da çok imrendim.

 

- 4 Ocak 1952 - 

Filmin en başında; bilimsel serseri 29 yaşındaki biyokimyacı Aleberto Granado’nun hararetle, henüz tıp fakültesi öğrencisi olan 23 yaşındaki Ernesto Guevara de la Serna’ya (Che Guevera’ya) yağ akıtan hurda bir Norton 500 motosikletle Buenos Aires’ten başlayıp Patagonya'ya, oradan Şili’ye, And Dağları’nın sırtından Machu Pichu’ya, daha sonra cüzzamlıların yaşadığı Peru Amazonu’ndaki San Pablo’ya, kıtanın kuzey noktası Venezüela’daki Peninsula Yarımadası’na, sonunda da Güney Amerika’nın kuzeydeki en uç noktası Guajiira Yarımadası’na varma planlarını haritada çizerken, yandaki masada uyuklamakta olan adamı gösterip:

 

 - Yoksa, hayatının onunki gibi mi olmasını istiyorsun?

 

sorusuydu, benim de yanıtlamam gereken.

 

Bisiklet, özellikle de motosiklet tehlikelidir,

iki teker üzerinde gider tek çekeriniz;

ıslak bir virajda, en ufak bir uyuklama ya da lastik patlamasında değişiverir geleceğiniz.

 

Eğer anlamsızca sürat rekorlarını zorlamak değilse niyetiniz, yeterince bilgili ve tedbirliyseniz,

kurallara önem verecek ve saygıda kusur etmeyecekseniz;

 

şehirde de binebileceğiniz, en kalabalık yerine çekivereceğiniz, iki pedal ya da üç kuruş benzinle diyarlar gezebileceğiniz, rüzgarın getirdiği iğde kokusunu ciğerlerinize çekebileceğiniz, yapmasanız da batan güneş ardınızdayken kollarınızı iki yana açıp gölgenize bakmak isteyeceğiniz, yolda fazla yer işgal etmeyeceğiniz, havayı fazla kirletmeyeceğiniz, bir otomobile yetmese bile paranız, biraz gayretle sahip olabileceğiniz, arkasına bir uyku tulumu, bir mat, bir de çadır attınız mı yedi yıldızlı tatil köylerine itibar etmeyeceğiniz, dilediğiniz dağda, koyda, köyde konaklayıp, gündoğumunda mis gibi ekmek kokuları arasında yeniden yollara koyulabileceğiniz,

 

bir yağız attır tek çekeriniz.

 

Evet; iki teker – tek çeker gerçekten tehlikelidir

ama tek kullanımlık yaşam,

yorganın altında, iki diz arasında,

içeriden yedi kere kilitlenmiş kapıların ardında korkudan titrerken değil;

 

ruh ve beden zahmet ederken, emek verirken,

cesaret edip, küt küt atan kalbin sesi dinlenirken,

ve karşılığı da mutlaka alınırken güzel değil midir?

 

Hiçbir şehir bisikletle aşılamayacak kadar büyük değildir; belki sadece biraz daha erken kalkmayı, bir de varınca tişört değiştirmeyi gerektirir.

 

İki teker üzerinde ulaşmak;

rüzgarla kucaklaşmak, kanatsız bir kuş olup yerde süzülmektir.

 

Yine de en muhteşemi; omzunda güneşin başı, ya da bulutların gözyaşı,

kulaklıktan dolaşıma karışan müziğin ritminde

yürümek, yürümek, yürümektir.

 

Bir gün mutlaka trafikte tek yolculu kocaman araçlarla kilitlenmeler, camların arkasından sabah sabah sayıp sövmeler, park yeri aramakla geçen ömürler, değnekçilerce soyulup soğana çevrilmeler, otobüslere preslenmeler, ani bir inişte vurgun yemeler tarihe karışacak;

 

ince patikalar, beş şeritli bulvarlar,

sepetinde, selesinde kitaplar, yağmurluklar,

küçücük motoruyla okuluna, işine gidenler,

bele sımsıkı sarılmış yolculuk edenler,

pedala basanlar, yürüyenlerle dolacak;

 

zafer elbette küt küt atan kalplerin,

emek verenlerin,

üşenmeyenlerin,

 

"sonsuza kadar genç"lerin olacaktır...

 

düş hekimi yalçın ergir      http://www.ergir.com 

 

 

 

düş hekimi yalçın ergir   http://www.ergir.com